Yapay zekanın hedefinde düşünce ve
duygu kontrolü var
Teknoloji
dünyasındaki gelişmelerde en kritik dönüşümlerin yaşadığı alanlardan biri yapay
zeka. Çalışmaların son hedefi ise, insanların gerçek düşünce veya duygularını
keşfetmek ve onları yönlendirmek.
Mutlu, kızgın, üzgün
ya da hayal kırıklığına uğramış...
Çok farklı duygular içindesiniz, ancak ketum
birisiniz ve bunu asla belli etmiyorsunuz. İnsanların gerçekten ne
hissettiğinizi anlaması imkansız.
Ancak sadece şimdilik.
Zira yapay zekanın son hedefi, bu sırrı açığa
çıkarmak, belki sizin bile farkında olmadığınız duygularınızı bulup
yönlendirmek.
Düşünce ve duygular da güvende
olmayacak
Teknolojinin gelişmesiyle, özellikle sosyal
medyasının yaygınlaşmasıyla, adım adım takip edilmeye alıştık.
En gizli bilgilerimizin veri bankalarında
depolanması artık sıradan gelmeye başladı.
Bize kalan bir tek düşünce ve duygularımızdı, ama
artık onlar da güvende değil. Çünkü hedefte tüm bunların keşfedilmesi var.
Peki yapay
zeka bunu nasıl yapmayı planlıyor?
Vücut dili, yüz kasları, göz bebeği hareketleri, ses
titreşimleri hatta hormon salgıları.
Yapay zeka alanında çalışan şirketler, tüm bunları
mikro detaylara kadar inceleyerek, düşünce ve duyguların izdüşümlerine ulaşmaya
çalışıyor.
Süreç nasıl işliyor?
Kıdemli Bilim Araştırmacısı İlke Demir, yapay
zekanın duyguları çözümleme alanında yapılan çalışmaları TRT Haber'e
anlattı.
Duyguların anlaşılması için çok sayıda farklı teknik
kullanıldığını söyleyen Demir, bunların en yaygını olan "Facial Action Units" ( Aksiyon Birimleri) tekniğini şu sözlerle anlattı:
"Duygu ve düşünceyi iki ana başlığa ayırabiliriz. Duyguların
anlaşılması için farklı teknikler var. Bunların en yaygın olanı action unit
denilen yerlerle yapılanlar. Bu action unitler farklı kasları belirliyor.
Mesela kaşlarımızı kaldırdığımızda ortaya çıkan kaslarımız var. O action unitte
o kaslar çalışıyor. Yanaklarda başka action unitler var. Bunun gibi pek çok
aksiyon birimleri var.
Bu birimler kümeleniyor. Mesela kaşlar havaya kalktığında yanaklar
da kenara gidiyor, elmacık kemikler yukarı kalkıyorsa bu mutluluk duygusu
olarak tanınıyor.
Bunların
hepsinin bir kümeleme algoritması var. Bu kümeleme algoritması üzerinden
duygusal analiz yapılmaya çalışılıyor."
Duygular makine öğrenme ile
tanımlanıyor
Duygu çözümlemesinde kullanılan bir diğer yöntem ise
derin ağ adı verilen makine öğrenme ile gerçekleşiyor.
Derin ağlarda, mutluluk, kızgınlık, üzgünlük, korku
gibi duyguların görüntüleri yer alıyor ve bu görüntüler etiketleniyor. Hiçbir
insan etkileşimi olmadan, bu görüntüler derin ağa veriliyor ve makine öğrenme
ile derin ağ bunu öğrenmeye başlıyor.
Bu derin yapay ağlar, resimlerle duyguların
korelasyonunu inceleyerek duyguları tanımlayabiliyor.
Duyguların tespitinde etik
kaygısı
Demir'e göre, yapılan çalışmaların ve sistemin
altında pek çok etik soru da yer alıyor. Eğer bir insanın ilgili kasları
oynuyorsa, o insan gerçekten mutlu mu ya da korku duygusunda kullanılan
datalarda insanlara nasıl bir korku yaşatıldı gibi etik sorular ortaya çıkıyor.
"Amerika'da mesela polis güçlerinin kullandığı bazı kriminal
kayıtlar, aslında çok fazla ön yargı içeriyor. Bu ön yargılar tamamen
siyahilere yönelik. Bu datalar, siyahilerin suça daha yatkın olduğunu
gösteriyor. Siz eğer datayı 'Siyahiler daha kriminal oluyor.' şeklinde
etiketlerseniz, herhangi bir yapay
zeka algoritması da bunu siyahilerin daha kriminal olduğunu
yönünde öğreniyor. Bu yüzden bilim insanları bu yapay
zeka modelleri datalarının veri özelliklerini, toplanma şeklini,
genel popülasyonu temsil eder şekilde mi hazırlandığını, ön yargı barınıp
barındırmadığını inceliyor."
Sistemin gelecekte
barındırabileceği riskler
Bu sistemler halihazırda bazı araştırma şirketleri
ve uluslararası şirketlerin insan kaynakları birimleri tarafından kullanılıyor.
İşe alımda doğru elemanı bulmak, gerçeği ortaya
çıkarmak ya da suçluları tespit etmek gibi topluma fayda sağlayacak hedeflerden
bahsediliyor. Ancak büyük soru işaretleri de var.
İlk akla gelen olası kullanım alanları, korkutucu
senaryolar içeriyor. Duygulara erişen bir sistem, sizi bir ürünü ya da hizmeti
satın almanız için çok kolay ikna edebilir.
Size verilen fikri, kendi düşüncenizmiş gibi
kabullenebilirsiniz. Tüketici olarak bu sistemlerin hedefinde olacağız.
Politik olarak duygularımız üzerinden daha kolay
manipüle edilebiliriz. Sistemi kullananların hedef alacakları topluluklar ya da
ülkelerde, büyük toplumsal olaylar yaratmak çok daha kolay hale gelecek.
Duygu ya da düşüncelerin hatalı tespit edilmesi de
olası. Bunun sonucunda insan hakları ihlalleri de yaşanabilir.
Yeni psikologlarımız yapay
zeka mı olacak?
Yapay zeka bir yandan duygularımızı keşfetmeye
devam ederken bir yandan da onları onarmaya, yani yeni psikoloğumuz olmaya da
aday.
Psikiyatri ve biyomühendislik alanında çalışan bilim
insanları, dijital fenotipleme adi verilen bir sistem kullanarak hastaları
incelemeye başladı.
Bu çalışmada, cep telefonu gibi kişisel cihazları
kullanma şeklimiz, sayfaları kaydırma hızımız gibi verilerin, depresyonun
teşhis ve tedavisinde kullanılabileceği iddia ediliyor.
İnsan zihnine dair sırların yapay
zeka tarafından keşfedilmesi bekleniyor, ancak bunun
sonuçlarının neler olabileceğini gelecek gösterecek.
Kaynak: Ali Burak
Biber/ Bertuğ Ulukan/ TRT Haber
Kod ÇeviriciKod Çevirici EmojilerEmojiler