Hamza Aslan
Büyüklerimizin dediği gibi ”Türk devletsiz kalmaz.” Tarihsel süreçte geçtiği testlerden sonra,
tarihin en muazzam devleti olan Osmanlı imparatorluğu kurulmuştur. Kurulan bu
muazzam imparatorluğun temelinde Hunlardan, Selçukluya, kadar beraberinde gelen
devlet geleneği de etkili olmuştur . İslamiyet’i
tanıyan Türk milleti topyekün Nizam-ı alem ülküsüyle hizmete talip olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu, devlet olarak bütünüyle, Orta Asya’nın
izlerini taşıyan Kayı Boyu tarafından kurulduğunda, bütünüyle kendi değerlerini
taşıyordu. Göktürklerden ve Uygurlardan askeri teşkilatlanma, Selçuklulardan aldıkları
büyük ve ateşleyici güç İslamiyetle kurdukları bu muazzam devlette, Orta Asya’nın
özgür ve engin coğrafyasının genetiğinde olan sınırlandıramama, haksızlığı kabullenmeme,
tam bulamadıkları ilme tabi olma, ilme hürmet, Din-i mübin İslam’a ve Ehl-i
Sünnet itikadına en samimi şekilde bağlanma, yaptıkları fetihleri nizam-ı alem ülküsü
ile Allahütealanın adını tüm dünyaya yayma, adaletin hakim olmasıyla hızla
büyüyerek üç kıtaya hakim oldular.
Osmanlı imparatorluğu batıya doğru büyürken, doğuda da
İslam birliğini sağlamıştır. Büyümenin şifresi “Kızıl elma” ülküsüdür. Şimdilerde Osmanlı İmparatorluğunun
çekildiği topraklardaki insanlar boşuna “
Osmanlı gitti, huzur bitti” demiyor. Osmanlılar fethettiği her toprağın, gittiği
yerlerin insanlarına teminat ve gölge olmuş, bir baba şefkatiyle oraları
yöneten, gittiği topraklara adalet ve huzur götüren bir devlet özlenmesin mi?
Osmanlının çekildiği bütün topraklarda kargaşa, zulüm ve çile hakimken, buralara
sömürge ve köleleştirme zihniyeti ile yaklaşan batı medeniyeti olduğu apaçık
ortadır.
Daha yakın tarihte 1958 yılında sergi için mevcut olan
bahçenin adı:” Human Zoo” yani “İnsanat Bahçesi “ olarak bilinen bu
bahçede kim sergileniyordu biliyor muydunuz? Bize insanlık dersi vermeye kalkan
batının Afrika’dan getirdiği köleler bilet mukabilinde sergileniyordu. Yazan
bir uyarı daha da dikkat çekici idi:”Kongolulara
yemek atmayın. Bugün onların yemleri verildi.” İkazı ne kadar acıdır. İngiliz
casusu Hempher’in itiraflarında da olduğu gibi ekilen fitne tohumları
neticesinde iç isyanlarla Osmanlıların himayesinde yaşayan bu topluluklar
yıllarca özleyecekleri o huzuru kaybettiler. Dört yüz yıl birarada huzurla yaşayan,
Yahudiler, Hristiyanlar ve bir çok millet Kudüs elden çıktığından beri rahat yüzü gördüler mi? Osmanlılar gitti, huzur bitti.
Her ne olursa olsun. Bu gün zafer onlarda görünse de
unuttukları bir şey var: “Gevşemeyin,
üzülmeyin inanıyorsanız üstün olan sizsiniz” (Al-i İmran 139) O tuzakları bozan, hileleri boşa çıkartan, Yüce
Allahtan bu ayeti kerime mucibince ümit kesmemeliyiz. Es Seyyid Ahmed Arvasi
hocamızın işaret ettiği gibi :” Tanrı
dağı kadar Türküz, Hira dağı kadar Müslümanız” diyerek, hedefimiz “
Yeni Turan Ülküsü” olmalıdır. “Yeni
Turan Ülküsü” Haremeynü’ş-şerifeyn-i
ve Kudüs-i şerifi ihata etmezse eksik olmaz mı? “Türk Cihan Hakimiyeti Mefküresi“ Tüm milletimize ideal olunca Türk-İslam Ülküsü o zaman hedefini bulacak
ve Es Seyyid Ahmed Arvasi hocamızın ruhu şad olacaktır.
Kod ÇeviriciKod Çevirici EmojilerEmojiler