Yanık tedavisinde yeni bir dönem: Elektroeğirme tabancası
Elektroeğirme birçok
alanda kullanılan bir yöntem. Marmara Üniversitesinden araştırmacılar da
eketroeğirme teknolojisini kullanarak portatif bir tabanca geliştirdi.
Tabancayla ciltteki yanık yaralarına yerinde ve hızlı müdahale mümkün olacak…
Elektroeğirme, “polimerlerden
lif çekme” olarak tanımlanan bir yöntem. Marmara Üniversitesi Teknoloji
Fakültesi Metalurji Ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, Nanoteknoloji
ve Biyomalzemeler Uygulama ve Araştırma Merkezi (NBUAM) Müdür Yardımcısı Dr. Mustafa
Şengör bu teknolojiyi şöyle anlatıyor:
“Tıpkı pamuk helvalarda kullanılan teknoloji gibi… Nasıl böyle
şekeri damlatıp içerisine hızlıca döndürdüğünüzde lif haline geliyorsa,
elektroeğirme metodunda da bir polimeri elektrik alanına
damlatarak, tabiri caizse elektrik alanına bırakarak, tıpkı o pamuk helvadaki
gibi dönmesini sağlayarak, incelterek örümcek ağları elde ettiğimiz bir
teknoloji.”
Elektroeğirme neden tercih ediliyor?
Şengör, bu teknolojinin ilk olarak tekstil mühendisliğinde kullanılmaya
başlandığını ve sonrasında biyomedikal ve tıbbi cihazlarda kullanımının
arttığını söylüyor. Bu teknolojiyi nasıl kullandıklarını ve onlara neler
sağladığını şöyle açıklıyor:
“Şu anda biz NBUAM’da, doku mühendisliği alanında bu teknolojiyi
aktif olarak kullanıyoruz. Çünkü bu teknoloji ile biz nano iplikler, nano
lifler elde edebiliyoruz. Tıpkı örümcek ağlarındaki gibi… Bu ağların avantajı
şöyle bir şey oluyor; hem gözenekli yapıya sahip oluyorlar, hem de nano ölçekte
oluyorlar.”
Nano ölçekte üretilen ağlar birçok avantaj sunuyor.
Şengör, bu avantajları şöyle anlatıyor:
“Hücrelerin kolaylıkla üzerine tutunabileceği platformlar
oluşturuyoruz. Yani hücreleri düşünün, elli, yüz mikron vs. bir hücre düşünün,
bacakları var bu hücrenin. Bacakları kocaman kolona mı daha kolay sarılır yoksa
bir ipliği mi daha kolay eliyle kavrayabilir, tutabilir? Yüzey alanı daha
artırılmış bir platforma daha iyi tutunur hücre. Biz de bu liflerle bunu
sağlıyoruz.”
Üretilen liflerin kontrolü özel mikroskoplarda yapılıyor
Üretilen liflerin yapısı ve uygunluğu kontrol ediliyor ama nano ölçekte
üretilen bu lifler normal mikroskoplarda gözlenemiyor; elektron mikroskobuna
ihtiyaç duyuluyor.
Şengör, “Bu elektroeğirme cihazımızda lifleri üretiyoruz. Bu lifleri doku mühendisliğine uygun halde topluyoruz bir araya. Daha sonra bunların görüntülerini elektron mikroskobunda alıyoruz. Elektron mikroskobunda almamızın nedeni de nano ölçekte görüntü alabilmemiz. Normal optik mikroskop ile o görüntüleri alamıyoruz. Bu görüntüler bize içeri tarafta ne olduğunu söylüyor. Yani bunu şöyle düşünebilirsiniz: Dünyanın çapını hesap edin, dünyaya karşı siz neyseniz, insan 1 metre olarak düşünün dünya çapını hesap edin, insanın tırnağına karşı da nano fiberler o büyüklükte, o ölçekte düşünebilirsiniz” diyerek süreci açıklıyor.
Verimli bir
teknoloji olsa da portatif değildi
Elektroeğirme, lif üretme açısından verimli bir
metot, farklı üretim yöntemleri ile değişik dokular üretilebiliyor ve kullanım
alanı oldukça geniş. Tekstil mühendisliğinde, tıbbi cihazlarda, maske üretiminde; kornea, kalp, kulak zarı ve
yapay damar yamalarında kullanılıyor. Bir kullanım alanı da yanık yaraları.
Fakat elektro eğirme cihazı bu tip yaralanmalara götürülemiyor, laboratuvarda
uygun dokular üretilip yara olan alana uygulanıyor.
Geliştirilen elektroeğirme tabancası prototipi ile portatif bir hale getirildi
Şengör, iki üç yıl önce “Bu cihazı portatif hale getirebilir miyiz?” sorusunu
sorduklarını söylüyor. Bu prototipi geliştirirken, dünyada yapılan çalışmaları
ve benzer ürünleri incelediklerini anlatıyor ve süreci şöyle aktarıyor:
“Bir uygulama alanı da yanık yaraları, yanık yaralarının
tedavisinde kullanılıyor bu cihaz. Fakat yanık yaralarına cihazı direkt
götüremiyoruz. Bunun yerine, işte burada üretip ona entegre etmek şekline bir
çözümümüz var. Fakat burada yeni geliştirilen aslında dünyada da var olan bir
teknoloji, bu elektro eğirme tabancası dediğimiz tabancalarla bu yara örtüsünü
direkt yaranın üzerine depozit edebiliyor, direkt atabiliyoruz.”
Elektroeğirme tabancası nasıl çalışıyor?
Şengör, prototipin nasıl çalıştığıyla ilgili olarak, “Şırıngalar konuluyor. Mesela 2 tane farklı solüsyon bir anda
karışmasını istiyoruz. Burada iki kanaldan ayrı ayrı vererekten ucunda
birleştirerek farklı iki malzemenin lifini elde edebiliyoruz” diyor.
İçerisinde kullanılan polimer türünün özelliğine
göre istenirse yaranın hızlı pıhtılaşmasını veya anti bakteriyel bir yara
örtüsü oluşmasını sağlayabileceklerini anlatıyor.
“Yani elimizde sadece solüsyon, elimizdeki solüsyon ve içerisine
kattığımız ajanla biz bunu kontrol edebiliyoruz ve kullandığımız sadece hani 5
ml’lik bir su, 5 ml’lik bir polimer çözeltisi öyle düşünün veya daha da küçüğü
onunla hemen yarayı örtebiliyoruz. Tabii ki burada yaranın derinliği de çok
önemli ama dediğimiz gibi bazı yanık yara türlerinde bu teknolojiyi
kullanabiliyoruz.”
Yara örtüsü hücrelerin hızlıca büyümesini sağlıyor
Şengör, elektroeğirme tabancasıyla yaranın üzerine uygulanan örtü hakkında, “Bu çok ince bir zar oluşturuyor. Bu ince
zar yarayı kaplıyor ve orada hücrelerin büyümesini hızlıca büyümesini sağlıyor”
diyor.
Ayrıca, “Yaranın
iyileşme süreçlerinde istediğimiz şeyi sağlayacak kalınlıkta yeterli olabiliyor
yaranın durumuna göre, hangi yara olduğuna göre… Korneada belli bir bölgede
salım istiyorsak bu kadar incelikte bir şeyle biz salımımızı yapabiliyoruz”
diye ekliyor. Şengör bu yara örtüsünün su damlatıldığında şeffaf hale
geldiğini, arkasındaki yaranın hangi iyileşme safhasında olduğunun da kontrol
edilebildiğini anlatıyor.
Kaynak: İlyas Umut Özacar/ Özge Güngörmüş/ TRT
Haber
Kod ÇeviriciKod Çevirici EmojilerEmojiler