SİPER'in üzerindeki bir perde daha kalktı
Türkiye’nin
yerli- milli uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemi SİPER Geçtiğimiz
günlerde HİSAR A+ projesinin seri üretime geçtiğini duyuran Türkiye, bu
alandaki adımlarına hız kesmeden devam ediyor.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı Hava
Savunma ve Uzay Daire Başkanı Serhat Gençoğlu, Eskişehir Savunma Sanayii
Konferansı’nda Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi SİPER‘in
batarya yapısını ilk kez paylaştı.
Gençoğlu’nun
paylaştığı görselde filo kontrol, füze fırlatma, arama radarı ve haberleşme
istasyon aracı gibi SİPER’in sahip olacağı ekosisteme ait altyapı böylece
kamuoyuna yansımış oldu.
Peki ama söz konusu görsel SİPER için bize hangi detayları
veriyor, uzun menzilli hava savunma konusunda ciddi sıkıntılar yaşayan Türkiye
için bu sistem ne kadar yeterli olacak?
Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz hem bu sorulara yanıt verdi, hem de Türkiye’nin
hava savunma şemsiyesine ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.
[SİPER'in batarya yapısı ilk kez paylaşılan bu görselle beraber netlik kazandı.]
S-400’e benzer
bir kurulum kullanılacak
Turan Oğuz’a göre SİPER’in paylaşılan çalışma
sistemi görseline göre projede S-400 benzeri
bir kurulum bulunuyor.
SİPER’de de 1 filo kontrol merkezi ile 1 filo
arama radarı olduğuna dikkat çeken Oğuz, filoya bağlı 2 bataryanın her birinde
atış kontrol radarı ve atış kontrol merkezi bulunduğunu söyledi.
Bataryalar
birbirinden uzakta konumlandırılabilir
Oğuz’a göre burada üzerinde durulması gereken
konuların başında sistem içerisinde entegre haberleşme sistemlerinin varlığı
bulunuyor.
"Demek ki
bataryalar birbirine uzak konumlandırılabilecek" diyen Oğuz, şunları
söyledi:
“SİPER'de bataryaların birbirinden
farklı yerlere konumlandırılabilmesi çok büyük bir avantaj. Elimizde hala SİPER
ile ilgili bilgi kırıntıları var ama bataryaların uzak yerlerde
konumlandırılabileceği bilgisi, dolaylı olarak da olsa ilk kez kamuoyuyla
paylaşılıyor. Tabi bunların arasında azami ne kadar mesafe olabileceğine dair
bir bilgi henüz paylaşılmadı.
Füzeler RF başlıklı olabilir
Füzelerle ilgili şimdiden bir şey söylemek zor ancak son
paylaşılan görselde aktif radar (RF) başlıklı füzeler seçilebiliyor.
RF başlıklı füzeyi biraz daha açmak gerekirse; bu sistemi okuyucular kabaca
uçan bir radar gibi düşünebilirler. Sistem karşı tarafa bir dalga yollar, karşı
taraftan kendine dönen radar dalgasına göre de hedefi takip eder."
Ağ merkezli
harp yapısına uyum sağlayacak
Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz’a göre,
SİPER’in veri bağı vasıtasıyla diğer platformlardan gelen bilgileri alabilecek
olması ve milli radar ağı RADNET’e bağlanabilmesi dikkate değer.
Ayrıca üst komuta sistemlerine bağlanacak SİPER
ayrıca Link 16 üzerinden NATO Radar Ağı'na entegre olabilecek. Diğer yandan örneğin
Barış Kartalı uçakları ve savaş gemileriyle de ile SİPER arasında anlık bilgi
alışverişi mümkün olabilecek.
Benzerleri arasında en yeni teknoloji
SİPER’in benzerleri arasında en yeni teknolojilere
sahip olacağının altını çizen Oğuz, “Belki
ilk defa geliştiriyor olmamız sebebiyle füzeler ilk başlarda muadillerine göre
biraz daha ağır ve büyük olabilir. Ama Türkiye’nin bir ürünü ürettikten sonra
hızlı bir şekilde geliştirme yaptığına çok kez şahit olduk. Türk mühendisler
SİPER’de de benzer bir şekilde kısa sürede çok etkili değişimlere imza
atacaktır” dedi.
Sistemin menzil bilgilerini sorduğumuz Oğuz, "SİPER, eski Milli Savunma Bakanı
Nurettin Canikli'nin 2018'de beyan ettiği gibi, 70-90 kilometre menzilli hava
savunma füzeleriyle başlayıp gelecekte daha uzun menzilli hava savunma füzeleri
ve sonra da anti-balistik füzeler göreceğiz. SİPER, sürekli ve hızlı bir
şekilde olgunlaştırılmaya devam edecek bir sistem" bilgisini paylaştı.
Oğuz, SİPER’le birlikte Türkiye’nin hava savunma
şemsiyesinin nasıl bir hal alacağı sorumuza ise şu yanıtı verdi:
“Çok iyi
bir yoldayız ancak bu yeterli değil. Tehditler sürekli değişiyor ve artıyor,
buna bağlı olarak hava savunma sistemlerinde de yeni ihtiyaçlar ortaya
çıkıyor. Türkiye; Korkut, Hisar ailesi ve SİPER ile gelişim gösteriyor. Ancak
hem yeni nesil tehditlerle uyumlu savunma sistemleri, hem de kızılötesi uyarı
uydularıyla da desteklenen çok kapsamlı erken ihbar ağını hızlıca geliştirmemiz
gerekli.
Türkiye bir süredir bu
yönde kendi çalışmalarını başlattı. Dış destek sağlayabilirse daha hızlı
şekilde sahaya ürünler sürecek, sağlayamazsa da yine kendi çabalarıyla
geliştirme projelerine devam edecektir. Artık gelinen noktadan geri dönüş yok.”
Kaynak: Sertaç Aksan/ TRT Haber
Kod ÇeviriciKod Çevirici EmojilerEmojiler