İTÜ Müsilaja neden olan evsel ve endüstriyelatıkları yüzde 99 arıtan teknolojiyi buldu
İstanbul Teknik Üniversitesi Ulusal Membran
Teknolojileri Araştırma Merkezinde (MEM-TEK) üretilen filtrelerin, Marmara
Denizinde müsilajın ortaya çıkmasına neden olan evsel ve endüstriyel atıkların
arıtılmasında yüzde 99 sağladığı belirtildi.
Marmara’nın çeşitli noktalarında görülen ve yer yer denizin dibi ile
yüzeyini de kaplayan müsilajın
temizlenmesi için çalışmalar devam ediyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının "Marmara Denizi Koruma Eylem Planı"
kapsamındaki temizlik çalışmalarına Liman Başkanlığı, Sahil Güvenlik
Komutanlığı, Tarım ve Orman Müdürlüğü ile belediyeler destek veriyor.
Temizleme çalışmalarının yanı sıra müsilaja neden
olan sebeplerin çözümü için de bir çok araştırma ve çalışma yapılıyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) bu anlamda
araştırma yapan kurumlardan biri. İTÜ MEM-TEK bünyesinde yerli ve milli olarak
nanoteknolojik yöntemle membran filtreler, İstanbul'da Ağva Atıksu Arıtma
Tesisinde, tekstil endüstrisi atık sularının arıtımı ve geri kazanımında, süt
endüstrisi atık sularının arıtımında, çöp sızıntı suları gibi kuvvetli atık
suların arıtımında ve paket atık su arıtma tesislerinde kullanılıyor.
Membran
biyoreaktör teknolojisinin evsel ve endüstriyel atıkların arıtılmasında yüzde
99 başarı sağladığı belirtiliyor.
İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, Marmara Denizi'nin kapalı bir deniz olması nedeniyle su
hareketliliğinin çok düşük olduğunu söyledi.
Bu nedenle Marmara Denizi'nde giriş ve çıkış
dengesinin çok iyi kontrol edilmesi gerektiğini dile getiren Koyuncu, "Bu tür kapalı su ortamlarında
kirlilik yükünün özümleme kapasitesinin üzerine çıkmaması gerekiyor. Bu
özümleme kapasitesinin çok üzerinde bir karbon, azot ve fosfor, Marmara
Denizi'ne verildiği için şu anda deniz ortamındaki fitoplankton türü canlılar,
aşırı besin maddeleriyle beslenerek, büyüyüp müsilajı ortaya çıkarıyor"
dedi.
"Evsel ve
endüstriyel atıklar kirlilikte büyük problem oluşturuyor"
Marmara Denizi'ndeki tekil kirliliğin, yani evsel ve
endüstriyel sular ile deniz ortamına verilen kirliliklerin büyük problem
oluşturduğunu belirten Koyuncu, şunları kaydetti:
"Bu evsel ve
endüstriyel atıkların kontrol altına alınması gerekiyor. Bu şekilde kirlilik
yükünü azaltarak Marmara Denizi'ndeki müsilaj problemini orta vadede kontrol
altına alabiliriz. Deniz ortamına verilen evsel ve endüstriyel atık sulardaki
karbon, azot ve fosfor kirliliğinin azaltılabilmesi ve sıfırlanması açısından
membran teknolojileri çok önemli rol oynuyor. Membran biyoreaktör teknolojisi
şu anda ülkemizde ve dünyada birçok yerde kullanılıyor. İTÜ bünyesindeki
MEM-TEK'de yerli ve milli olarak biz de membran filtrasyon modülleri üretiyoruz.
Şu anda bunu seri üretime geçirdik. Membran filtreler, polimerik malzemelerden
üretilen nanometre düzeyinde çok küçük gözeneklere sahip seçici geçirgen zar
görevi gören filtrelerdir."
Türkiye’de bu
teknoloji üretildikten sonra maliyetlerin düşürüldüğünü aktaran Koyuncu, "Membran biyoreaktör teknolojisi ile
atık suyu yeniden kullanılabilir seviyede arıtabiliyoruz. İTÜ bünyesinde
ürettiğimiz membran biyoreaktör teknolojisini hassas bölge olan Marmara
Denizi'nde uygulayıp kirlilik yükünü kontrol altına alabilmek mümkün. Membran
biyoreaktör teknolojisi evsel ve endüstriyel atıkların arıtılmasında yüzde 99
başarı sağlıyor" ifadelerini kullandı.
Membran biyoreaktör teknolojisinin Türkiye'de
üretilebiliyor olmasının önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Koyuncu, "Talep olması halinde istenilen
kapasitede Marmara havzasındaki bütün atık su arıtma tesislerinde bu
teknolojinin kullanılması mümkün" dedi.
"Marmara havzası için uygun bir teknoloji"
Prof. Dr. Koyuncu,
membran biyoreaktör teknolojisinin konvansiyonel arıtma teknolojilerine göre
4'te bir daha az yer kapladığını anlattı.
Marmara Denizi'nde nüfus yoğunluğunun da fazla
olduğunu anlatan Koyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla bu
tür arıtma teknolojilerinin az yer kaplaması önemli. Bunun yanında membran
biyoreaktör teknolojisi daha az çamur üretiyor. Bu arıtma tesisi açısından
önemli. Az çamur üreten membran biyoreaktör teknolojilerinin uygulanması
ileriye dönük olarak hassas olan Marmara Havzası için çok uygun bir teknoloji
olacaktır. Ayrıca bu yurt dışından ithal edilen ürünlerle maliyetleri 1/2
oranında daha düşüktür. Bunun yanı sıra teknoloji yerli olduğundan herhangi bir
bakım onarım gerektiği durumlarda hızlı teknik servis imkanı bulunduğundan
belediyeler için tercih sebebidir."
İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu, atık suyu
arıtırken, arıtılan suyun içerisindeki azot ve fosforun geri kazanılabilmesinin
önemli olduğunu, membran biyoreaktör teknolojileriyle azot ve fosforun denize
verilmeyip gübre kalitesinde çok farklı şekillerde değerlendirilebileceğini
sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Kod ÇeviriciKod Çevirici EmojilerEmojiler