Yapay Zekâyla İlgili Yanlış Bilinen 6 Bilgi Fişten Çeksek Ne Yapabilir ki?
Yapay zekâ günümüz dünyasında neredeyse her şeyin daha hızlı
ve daha verimli olmasının en büyük sebeplerinden biri. Ancak yanlış
anlaşılmalar sonucu kendisinin aynı zamanda insanlığın sonu olacağını
düşünenler de var. Bu ve bunun gibi yapay zekâ hakkında bilinen yanlışları
derlediğimiz yazımıza hoş geldiniz.
Oyunların, filmlerin, dizilerin
ve hatta tüm eğlence sektörünün kullanmaktan sıkılmadığı, adeta diline pelesenk
olmuş yapay zekânın ulaştığı popülerlik gerçekten de hayranlık uyandırıcı.
Popüler olan her şey gibi hepimizin ilgisini çekiyor ve herkesin ilgisini
çektiği için de hakkında şehir efsaneleri oluşması kaçınılmaz oluyor.
Beyaz perdede üstün zekâsıyla
insanlığı ortadan kaldırmayı kendine amaç bellemiş, saniyeler içinde tüm
insanlığı yok edecek planlar yapmayı çocuk oyuncağı gibi gösteren yapay zekâlar
görmeye o kadar alıştık ki artık sadece filmlerde değil, normal sohbetlerde bile
yapay zekânın sebep olabileceği potansiyel tehlikeler konuşuluyor. Biz de bu
günlük sohbetler sırasında ağızdan çıkabilen yanlış bilinenleri bir araya
getirdik.
Yapay zekâyla ilgili yanlış bilinenler:
·
Yapay
zekâ ve makine öğrenmesi aynı şeydir,
·
Tamamen kendi
kendine öğrenebilir,
·
Yüzde
yüz objektiftir,
·
İşlerimizi
elimizden alacak,
·
İnsanlardan
her konuda daha iyi olacak,
·
İnsanları
köleleştirecek. .
Yapay zekâ ve makine öğrenmesi aynı şey
değildir:
Makine öğrenmesi toplanan
verilerin ve belli bir algoritmanın işlenerek bir makinenin insanın öğrenme
yetisini taklit etmesi üzerine kurulu olan teknolojiye verilen
isimdir. Günümüzde tıbbi teşhisler veya görüntü ve ses tanıma gibi birçok
farklı alanda kullanılır. Ancak yaygın düşüncenin aksine yapay zekânın yalnızca
bir alt kümesidir. Yapay zekâyı sayısız farklı alanda çeşitlendirilen bir çatı
olarak düşünmemiz gerekiyor.
Makine öğrenmesine
verilebilecek en güncel örneklerden biri Nvidia’nın yapay zekâ ile performans
artırımını sağlayan DLSS Teknolojisi İlk defa Şubat 2019’da karşımıza çıkan
DLSS, ışın izleme teknolojisinin sebep olduğu inanılmaz performans kaybını
telafi etmek amacıyla geliştirilmişti. İlk zamanlarında görüntüde ciddi
bozulmalara sebep olan teknoloji, makine öğrenmesi ve makine öğrenmesini
yönetmeyi bilen uzmanlarla birlikte bugün çok daha iyi bir durumda.
Yapay zekâ sadece kendi kendine öğrenemez:
Yapay zekâların tek başlarına
bir şeyler öğrenebileceği düşüncesi makine öğrenmesiyle birlikte epey popüler
oldu. Ancak işin aslı hiç böyle değil. Çünkü makine öğrenmesinin verimli
olabilmesi için öncelikle tecrübeli veri bilimcilerinin makine öğrenmesine
sunulacak bilgileri hazırlaması, elden geçirmesi ve makine öğrenmesinin
anlayabileceği bir şekle sokması gerekiyor. Yani her yerde duymaya başladığımız
makine öğrenmesi kendi kendine gerçekleşen bir mucize değil. Yalnızca
dikkatli bir şekilde yol gösterildiği zaman istenilen sonuca ulaşabiliyor.
Bu örnekten çıkarmamız gereken
sonuca gelelim. Bir yapay zekânın onu gözlemleyenleri numaraya getirmesi, inisiyatif
alıp internete bağlanması ve kendi kendine bir şeyler öğrenmesi, planlar
yapması gibi ihtimalleri bir kenara bırakmalıyız. Ancak tabii ki böyle şeyleri
filmlerde görmenin keyifli olmadığını söylemiyoruz.
Yapay zekâ istisnasız bir objektiviteye
sahip değildir
Yapay zekâ teknolojileri
insanlardan oluşan ekiplerce sağlanan verilerle çalışır. İnsanlar ise ne
miktarda olursa olsun özünde objektifliğini kaybedebilen bir canlı olduğu için
yapay zekâ da bundan payını alıyor. Özellikle de sosyal medya gibi sürekli güncelleme
yapmayı gerektiren alanlar için düzenlenen yapay zekâlar önyargılarla
boğuşur. Öyle ki Twitter gibi dev oluşumların algoritmaları bile
buna benzer sorunlardan nasibini alıyor.
Üstteki paragrafın sonunda link
verdiğimiz örnek olayda görüldüğü üzere Twitter, resim kırpma algoritmasının
beyaz tenli insanları öne çıkardığı gerekçesiyle olaya el atarak insanlardan
yardım beklediğini, hatta yardımcı olanlara ödül vereceğini söylüyor. Tabii bu
noktada yapay zekânın beyaz tenli insanları öne çıkarmasının gerçekten yapay
zekânın sahip olduğu bir önyargıyı değil, o yapay zekâyı kontrol eden insanların
bir noktada bir şeyleri gözden kaçırdığını işaret ettiğini belirtelim.
Yapay zekâ işlerimizi elimizden almayacak:
Yapay zekânın iş gücü
gerektiren süreçlerde birçok defa insanların yerini doldurduğu ve doldurmaya
devam edeceği bir gerçek. Ancak sırf buradan yola çıkarak makineler insanların
yerini alacak, insanlar işsiz kalacak gibi çıkarımlara varmak gerçek dışı bir
düşünce tarzı. Bu tarz endişeler Sanayi Devrimi zamanında da ortaya
çıkmıştı. Ancak Sanayi Devrimi'nin sebep olduğu dönüşüm sonucunda görebiliyoruz
ki insanlar için hala yapacak birçok iş var.
Sanayi Devrimi, etkinliği
inanılmaz ölçüde artıran makinelerle sonunu getirdiği iş kollarının yerine
yenilerini yerleştirmiş oldu. Yapay zekânın sonunu getirdiği bazı iş kollarının
yeri de aynı şekilde başka iş kollarıyla doldurulacak. Yani yapay zekâ aslında
iş gücünün artırılması ve insanların daha efektif bir şekilde çalışabilmesinin
önünü açmak için kullanılıyor. Uzun bir süre de bu amaçla kullanılmaya devam
edecek.
Yapay zekâ insanlardan her konuda daha iyi
olmayacak
Yapay zekâ teknolojileri iki
farklı şekilde ele alınıyor. Bunlardan biri özelleştirilmiş, diğeri de
genelleştirilmiş olarak adlandırılıyor. Özelleştirilmiş yapay zekâ özellikle
bir işi yapması için geliştirilen ve eğitilen yapay zekâlara verilen isim. Bu
gruba örnek olarak tıp alanında kullanılanlar verilebilir. Genelleştirilmiş
yapay zekâ ise tıpkı insanlar gibi birçok farklı alana odaklanmak üzere
programlanan yapay zekâlara verilen isim.
Özelleştirilmiş yapay zekâlar
eğitildikleri tek bir konuda insanlardan daha iyi performans sergileyebiliyor
olsa da bütün resmi görme konusunda insanların çok gerisinde. O yüzden de bu
tarz yapay zekâların çıkardığı sonuçları yorumlama işi yine insanlara düşüyor.
Genelleştirilmiş yapay zekâlar ise birden fazla alana odaklandığı için tek bir
noktada olağandışı performans sergileme şansını kaçırıyor ve tüm yapay zekâlar
gibi yalnızca insan danışmanlığıyla doğru sonuca ulaşmayı başarabiliyor.
Yapay zekâ insanları köleleştirmeyecek
Yapay zekânın insanları
köleleştireceği fikri bilim kurgu yapımlarının vazgeçilmezi. O yüzden
de bilim kurgu filmlerinde bırakmamız gereken bir düşünce. Yukarıda da
belirttiğimiz gibi yapay zekâ dediğimiz teknoloji ona yüklenen misyonu
gerçekleştirmesi üzerine kurulu bir araçtan fazlası değil. Çok gelişmiş
bir teknoloji olduğu su götürmez bir gerçek ama filmlerde gördüğümüz gibi yapay
zekânın insanların artık dünya üzerinde bir yeri olmadığına karar verip
insanlığı yok etmek üzere bir yola çıkması gerçekçi değil.
Yapay zekâ hakkında sıkça
yanlış anlaşılan konulara değindiğimiz yazımızın burada sonuna geliyoruz. Yapay
zekâ her geçen gün çok daha güçlü olmaya devam ediyor. Ancak yapay zekâ
ile yapılabilecekleri kötü bir geleceğin habercisi değil, tam aksine insanların
çok daha iyi bir hayat yaşayabilmesinin kapılarını aralayan unsurlar olarak
görmeliyiz. Ama yine de kontrol insanda olmalı.
Kaynak: WEBTEKNO
Kod ÇeviriciKod Çevirici EmojilerEmojiler