Yazar: Hamza Aslan
İnsanların bilinçsiz
hareketlerinin sonucu olarak yaşlı dünyamız, çevremiz tehdit altındadır. Çevre
sözcüğünün anlamı ile toprak, deniz, hava, orman, akarsular, göller ve
diğerlerini kast ettiğimiz anlaşılmalıdır. Endüstri devrimiyle beraber çevre
kirliliği de başlamıştır. Endüstrileşmenin sonucu fabrikaların artması, çevre
kirliliğine neden olmuştur. Fabrikada olacak ama şartlarına uygun kurulmuş,
baca filtreleri takılmış, kimyasal atıkların doğaya bırakılmaması gibi unsurlar
çevre kirliliğini önleyecektir.
Ekolojik denge
Dünyanın akciğerleri olan
ormanların bilinçsizce kesilmesi hava kirliliğine yol açmaktadır. Dolayısıyla
ekolojik sistem bozulmaktadır. Toprağa karışan bir plastik nerede ise erimeyip
toprakta bin yıl kalması ürkütücüdür. Tarım ilaçlarının uzman gözetiminde
olmadan kullanılması toprağı zehirlemektedir.
Hava Kirliliğinin Etkileri
Avrupa ülkeleri ve Amerika dahil
çoğu şirketler Çin de üretim maliyeti ucuz diye çoğu ürünlerin imalatı orada
yapılmaktadır. Hava kirliliğinden dolayı pekin de insanlar maske ile
dolaşmaktadır.
Bazı kimyasal atıkların çevreye
saçılmasının sonucu çevre kirliliği oluşmuştur. Çevre kirliliği oluşmuş ise ne
yapmalıyız.Nasıl tedbirler almalıyız. Bir atasözü vardır. “Babalar evlatları
için yaşar” O halde geleceğimizi , çevremizi, doğayı kurtarmak için herkes
üzerine düşeni yapmalıdır. Hiç kimse bir tek benim yaptığım ile olur mu?
Demesin. Millet bireylerden oluşur.
Çevre Kirliliğine Karşı Alınacak Tedbirler
. Ülkemizde çevre kirletmek
suçtur. Kanunlarımıza göre çevreyi kirletenlere para cezası kesilir. Çevre
kirliliğini önlemek için bu konuda devletin duyarlılığı, kanun ile destek
vermesi önemlidir.
. Fabrikalarda öncelikle bacalara
filtre takılmalıdır.
. Fabrikalarda kimyasal atıklar
akarsu veya toprağa karışmamalıdır.
. Pil ve plastik atıklar doğaya
atılmayıp geri dönüşüme gönderilmelidir.
. Kağıt atıklar ve kartonlar da
geri dönüşüme kazandırılmalıdır.
. Tarım ilaçları ziraat
mühendislerinin onayı ile kullanılmalıdır.
. Öğrencilere okul öncesi
eğitimden itibaren çevre bilinci verilmelidir.Anne babalar ve diğer
yetişkinler rol model olmalıdır.Çünkü biz yaparsak onlarda bize bakarak
yapacaktır.
. Öğrencilere ve STK(sivil toplum
kuruluşları) lara ağaç dikme organizasyonları düzenlenmelidir.
. Akarsular, göller ve göletler
evsel atıklarla kirletilmemeli, pikniğe giden aile orayı terk ederken çevreyi
temiz bırakılmalıdır.
. Araçlarda eksoz ölçümleri
yapılarak, eksoz gazı ölçümü fazla çıkan araçlar trafikten men edilmelidir.
. Benzinli, mazotlu araçlar
yerine elektrikli araçlar teşvik edilmelidir.
Birleşmiş Milletlerin Yaklaşımı ve kyoto Protokolü
Birleşmiş milletler ilk defa 1972
yılında isveçte yapılan konferansta çevrenin korunması toplantı konusuydu.
Ülkemizde 1978 yılında çevre vakfı kuruldu. 5-11 haziran tarihleri arası çevre
koruma haftası ilan edilmiştir. 1997 yılında Japonya da Kyoto protokolü de bir
çevre toplantısıdır. Bu protokolün amacı iklim değişikliğini önlemek için gaz
salınımını en aza indirmek ve kontrol etmektir. Burada sorun Amerikanın bu
protokolden geri çekilmesidir.
Çevre kirliliği çözümsüz
değildir. Herkes üzerine düşeni yapmalıdır. “Herkes kendi evinin önünü
süpürürse şehir temiz olur” düsturu ile gerekli tedbirler alınmalıdır.Haydi
bilinçli olalım.Haydi temiz olalım.Temiz bir çevre bizim olsun.
Kod ÇeviriciKod Çevirici EmojilerEmojiler