Ailede Görgü Kuralları

 Yazar: Hamza Aslan




Görgü kuralları her topluma göre değişir. Görgü kurallarının oluşumuda toplumun içinde bulunduğu, inanç, maneviyat, örf, adet ve gelenekleri, eğitim durumları gibi faktörlerin etkisinde değişiklikler gösterebilir. Yani dünyada her toplumun bir görgü kuralı vardır. Bu görgü kuralları zaman içinde teknolojik etkenler, başka toplumların etkisinde kalarak değişime uğrayabilir.

Görgüden amaç, toplum içinde, insan ilişkilerinde olgun, ahenk içinde, medeni davranışların sergilenmesi, dolayısıyla huzurun temin edilmesidir. Görgü kuralları topluma öyle yansımıştır ki, günlük yaşamda bir nizam ve düzene sebep olacaktır. Türk milletine tarihsel olarak baktığımızda Müslüman olmadan önce de toplum düzeninde görgü kuralları onlar için önemliydi. Yerleşik düzene geçilmediğinden, obalar halinde, göçebe bir hayat sürmelerine rağmen, beşeri ilişkilerinde görgü kuralları mevcuttu, herkes uymak zorunda, yazıya dökülmemiş yasa gibi uymayanlar cezalandırılırdı.

İslamiyetin kabulünden sonra ise görgü kuralları, dinimize uygun olarak tekrar şekillemiştir. Uygun olanlar dinimizin verdiği kuvvetle pekiştirilmiştir. Uygun olmayanlar atılmıştır. Bu görgü kuralları sayesinde toplumumuz huzurlu ve ahenkli bir hayat sürmüştür. Çocuklarımıza aileler olarak öğretmeye çalıştığımız bu görgü kuralları dinimize uygun olmakla beraber, asırlar öncesinden gelmektedir.

Görgü kurallarından kısaca bahsedersek; Türk aile yapısında evin reisi babadır. Aile bireyleri babanın verdiği kararlara uymak durumundadır. Anne ailede ayrı bir yeri olan, saygı gören, evin iç düzenini sağlamasıyla ailenin en önemli bireyidir. Çocuklara, daima şefkatle yaklaşılır, iyi yetişmeleri, terbiye ve eğitimlerine önem verilir. Ailede dede ve nineler beraber kalıyorsa onların söz hakkının önceliği vardır. Görgü kurallarının ana esasını büyüğe saygı, küçüğe sevgi teşkil eder. Aslında bütün görgü kurallarının temelinde bu vardır.

Aile içinde, evde küçükler büyüklerin yanında edepli ve saygılı bir şekilde oturur. Büyüklerin sözünü karışmazlar, lüzumsuz konuşmazlar, kendilerine hitap edildiğinde “ Buyurun efendim” diye karşılık verip, kendilerini ifade etmesi gerektiğinde de konuşurlar. Anne, babanın yatak odalarına rast gele değil, izin alarak girerler. Abi, abla, kardeşlerine karşı sorumluluk hissederler.Büyükler, küçüklere sevgiyle, küçüklerde, büyüklere saygıyla yaklaşır. Kardeşler arasında bağlılık vardır. Çocukların arasında saygı ve sevgi vardır. Çocuklar birbirlerinin eşyalarını, oyuncaklarını izinsiz olarak kullanmazlar. Kimse, kimseye rahatsızlık vermez, gürültü, patırtı yapmazdı.

Bir arkadaşına, komşuya, akrabaya misafirliğe gitmeden ev sahibine haber verilir. Haber verildiği gibi, belirtilen saatte gidilir. Misafirliğe gidilecek evin kapısına gidildiğinde, kapının ziline basılır. Bir dakika beklenir, açılmazsa sonra ikinci defa zile basılır, bir dakika beklenir, açılmazsa üçüncü defa zile basılır. Yine de ses çıkmazsa dört rekat namaz kılacak kadar biraz bekleyip sonra gitmek gerekir. Kapı açılırsa, eve hürmetle girilir. Ev sahibinin buyur ettiği yere oturulur. Ev sahibinden izinsiz evdeki eşya, kitap kullanılmaz. Ev sahibinin ikram ettiği kabul edilir. Sohbet edilir, hali, hatırı sorulur. Sevincide, üzüntüsü gerekiyorsa paylaşılıp ortak olunur. Ev sahibine  eviyle, eşyalarıyla, mobilyası ile ilgili eleştiri, tenkit yapması uygun değildir. Giderken izin isteyip, helallik alınıp, teşekkür edilir. Ayrılırken de “bize de buyrun” denilir. Aile için, toplum için, çocuklarımıza görgü kurallarımızı öğretmeliyiz. Ailede görgü kurallarını öğretmek, çocuk terbiyesi kadar önemlidir.              

             
Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »

2 yorum

yorum
Ebru
admin
15 Mayıs 2020 16:29 ×

Merhabalar,

Düşünceli ve nazik biri olmak bence insana her alanda kazandıran, örnek alınması gereken bir özellik. Hem toplumsal hayatta hem de iş hayatında görgü ve nezaket kurallarına dikkat etmek bize saygınlık kazandırır. Bu saygınlığımızla insanların sevgisini de kazanabiliriz ve onlarda hatırı sayılır bir iz bırakabiliriz. Nezaket ve hoşsohbet olmak bulaşıcıdır. İnsanlara merhaba demek, selam vermek, kolay gelsin demek zor değil. Hele ki şu zor günlerde en çok nezakete ve anlayışa ihtiyacımız var. Düşünceli bir insan olmak üzerine kaleme aldığım yeni yazımı okumanız için ben de sizinle paylaşmayı çok isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/dusunceli-bir-insan-olmak-size-ne-kazandirir/ Anlamlı bir yaşam; kendimizi düşündüğümüz kadar başkalarını da düşünmeyi ve genç yaşlı demeden insanlara saygı duymayı gerektirir.

Güzel okumalar dilerim, sağlıkla kalın.

Cevapla
avatar
hey bilir o
admin
18 Mayıs 2020 23:29 ×

Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Sayfanızı ziyaret ettim çok hoş bir site elinize emeğinize sağlık.

Cevapla
avatar