MESCİD-İ AKSA

  Yazar: Hamza Aslan




Mescid-i Aksa Hazreti süleyman(a.s)tarafından kudüs'te yaptırılmıştır. Mescid-i Aksa adının verilmesi, Mekke’ye en uzak mescid olması sebebiyle bu isimle anıldı. Mescid-i Aksa’nın yapılmasına Davut aleyhisselam zamanında başlandı. Ancak Davut aleyhisselam bitiremeden vefat etti. Davut aleyhisselam zamanında başlandığı için Beyt-ül Makdis veya Beyt-ül Mukaddes adı verilmiştir.

Davut aleyhisselamdan sonra Beyt-ül makdis yani Mescid-i Aksa’yı Peygamber olan oğlu Süleyman aleyhisselam inşasını tamamlamak istedi. Süleyman aleyhisselam hem hükümdar, hem peygamber olduğundan hayvanlar, cinler her şeye hükmediyordu. Cinleri toplayıp görev taksimi yaptı. Hepsine ayrı ayrı görevler verdi. Daha sonrasında Kudüs şehrini on iki mahalle olarak usta ve mühendislere inşa ettirdi. İnşa işi bitince Mescid-i Aksa’nın inşa işini bitirdi. Emrinde olan cinler altın, gümüş, yakut, saf inci ve kıymetli taşlar, misk anberler ve güzel kokular getirdiler. Bu malzemelerle inşaat işi yedi yılda bitti. O kadar güzel oldu ki görenler hayran kaldı. Uzaktan altın gibi parlayan bu mescide Beyt’ül Makdis dediler.

Süleyman aleyhisselam, Beyt’ül makdis’e önemli bir emaneti yani Musa alayhisselamdan beri intikal eden Ahid sandığı yani Tabut-i Sekine’yi buraya koydurdu. Sonrasında bu yüzden Asuri hükümdarı Buhtünnasar tarafından işgal edilmesine sebep olmuştur. Şehri yağmalattı.

Mescidi Aksa’nın dinimiz için önemli bir yeri vardır. Çünkü miraç gecesinde Kudüs’e gelerek Mescid-i Aksa’da namaz kıldı. Peygamber efendimiz hadis-i şeriflerinde buyurdular:” Yalnız üç mescide ziyaret için gidilir; Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve benim bu mescidim “ Hadisi şerifte methedilen bu mescid, Hicretten sonra on altı ay kadar Müslümanların kıblesi olarak kullanıldı. Hazreti ömer (r.a) döneminde fethedildi. Fetihten sonra kiliselere dokunulmadı. Bundan sonra Mescid-i Aksa’ ya  temizlik, onarım, bakım yapılarak gerekli itina gösterildi. Dört halife döneminden sonra Emeviler zamanında da gerekli ihtimam gösterildi. Halifeler tarafından Mescid-i Aksa ziyaret edildi. Deprem sebebiyle harap olduğunda halife El Velid tamir ettirip yeniden yaptırdı. Şehir ve Mescidi Aksa 1099da Kudüsü işgal ettiklerinde her yeri yakıp yıktılar. Mescidi Aksayı kiliseye çevirdiler. İçine putlar ve haçlar koydular.

1187de Sultan Selahaddini Eyyübi tarafından Kudüs haçlılardan kurtarıldı.Mescid tamirden geçirilip Yeni mihrap yaptırdılar. Mescidi Aksanın en son tamir bakımı Osmanlılar tarafından yaptırıldı.Yavuz Sultan Selim Han 1517’de Memlükleri yenip Osmanlı İmparatorluğuna katınca Kudüs’ün idaresini aldılar. Kanuni Sultan Süleyman Han zamanında Kubbet-üs sahra ile beraber tamir ve bakımı yapıldı.
Birinci Dünya savaşından sonra Kudüs ve Mescidi Aksa Müslüman Türklerin elinden çıktı. Daha sonrasında İsrail devleti kuruldu. 1967 yılında Arab- İsrail savaşında Kudüs Yahudiler tarafından işgal edildi. Yapılan bir suikast sonucu kısmen yandı. Sonrasında tamir görmemiştir.

Mescidi Aksa’nın ismi Kur’anı kerimde geçmektedir. Peygamber efendimizin Mi’raç gecesinde oraya götürüldüğü , hadis-i şeriflerde bildirilmiş olup ayrıca Eshabı kiramdan Ebu Zer-i Gıfari (r.a) bildirdi:”Bir kere ben ya Resulullah ! Yeryüzünde ibadet için en önce hangi Mescid bina edildi.Resulullah(s.a.v.) : “Mescidi haram’dır”  buyurmuşlardır. “Sonra hangisi “ dedim.” Mescidi Aksadır” buyurdu. Daha sonra tekrar sual ettim: “ Bu iki mescidin kuruluşu arasında kaç yıl vardır”  Peygamber efendimiz “ Kırk yıl vardır” buyurdu.  Peygamber efendimiz Mi’raca çıktığını tebliğ ettiğinde kureyşliler efendimizi sorguya çekiyorlardı. “Kureyş bana (mi’raçda ) seyahat ettiğim , yerlerden soruyordu. Bilhassa Mescidi Aksa’ya dair öyle seyler sordular ki, ben isra (Mi’rac) gecesi  Mescid-i Aksa’da etrafıma bakmamıştım. Sorduklarını görmemiştim. Kureyş beni yalanlayınca, o anda Cebrail Aleyhisselam, Mescidi Aksa’yı gözümün önüne getirdi. Her şeyi görüyor, sayıyordum. Sorularına, hemen cevap veriyordum.” (Buhari)

Bu gün bakımsız ve harab halde bulunan Mescid-i Aksa’nın İsrail bir taraftan altını kazıyor. Kudüsün doğu tarafı israilin işgali altında, ama israilin politikası genişleme üzerine kurulu olduğundan işgal sürekli genişliyor. Bu kadim topraklar huzur dolu, saadet günlerini özlemektedir. Bazı vicdanlı Devlet adamları bile bu itirafı yapmaktadır.  Eski İsveç  Başbakanı Carl Bildt “Osmanlı İmparatorluğunun birbirine karışmış kültürler, gelenekler ve dillerle zengin mozaiğini oluşturan Bosna Hersek’teki Bihac’tan Irak’ın Basra şehrine kadar geniş bölge, İstanbul’daki Sultan’ın otoritesiyle başarılı bir şekilde yönetiliyordu dedi. 

Konuşmasının devamında ise: Osmanlı’nın bölgeyi yüzlerce yıldır barış içinde yönettiğini belirten Bildt,“Osmanlı parçalanmaya başladığında şiddet de başladı. Dış güçler Balkanlar, Mezopotamya, Doğu Akdeniz’de Osmanlı haritasını yeniden çizdi, birçok ülke ortaya çıktı. 1917 Balfour Deklarasyonu ile İngiltere, Filistin’de bir İsrail devleti kurulması için harekete geçti. 1948 yılında İsrail devletinin kurulmasını; çatışmalar ve müzakereler takip etti.1990’larda Balkanlarda savaşlar yaşandı. Irak’ı Sünni ve Şiiler arasında paylaştırmak, Mezopotamya’yı 1947 yılında Asya’daki trajedinin yeniden yaşanmasına yol açabilir. O tarihlerde Hindistan ile Pakistan ayrılmış, milyonlarca kişi Pakistan’a gitmek isterken hayatını kaybetmişti. Irak’ta Araplar ve Kürtler arasında da parçalanma ülkede uzun süren kanlı günlerin yaşanmasına yol açabilir. Suriye’de de çözüm bulmak güçleşiyor. Ülkenin sahil kesimlerinde Rusya destekli Alevi ülkesi sürdürülebilir gibi gözüküyor. Ancak böyle bir durumda Hristiyan azınlık kurban edilmiş olur. Savaşların ve devrimlerin ardından geride sadece bir gerçek kaldı; Osmanlı’nın kurduğu düzeni bozan her şey bölgede daha fazla kan gölüne dönmesine yol açtı. Uluslararası toplum, bölgede barışı tesis etmek için çalışıyor. Ancak bölge ülkelerinin liderleri geçmişten ders almalı” dedi.

 Bu makaleyi yazdık . Mescidi Aksa bütün Müslümanlar için çok önemlidir. “Osmanlı gitti, Huzur bitti”Ümitsiz, değiliz. O Huzurlu günlerin bir gün geleceğini biliyoruz. İsteyen istediği kadar inkar etsin. Osmanlı İmparatorluğunun varisi Türkiye Cumhuriyetidir.   ( Kaynak: Türkiye Gazetesi İslam Tarihi Ansiklopedisinden faydalanılmıştır.)  

  
                

Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »