Hamza Aslan
Okullarımızda dersler genel olarak teorik anlatılır. Fen
ve teknoloji derslerinde zaman, zaman uygulamalarla teorikten pratiğe geçişin
faydalarını ders sonundaki geri besleme ile olumlu olarak alındığı tecrübe ile sabittir. Bir
makalemizde yazdığımız Gaziantep Sanko Fen ve Teknoloji Lisesindeki donanım
olarak aldıkları robotu, öğrenciler programlamayı öğrendikçe uygulamasını
yaptıkları “Pepper” adını verdikleri
robotu ders anlatacak seviyeye getirmeleri güzel bir örnektir. Meslek
liselerinde aslında yapılması gereken, teoriden pratiğe geçmek
olmalı diye düşünüyorum. Ülke genelinde tüm meslek liselerinde olmasa da buna güzel
örnekler mevcuttur.
Samsun Atakum mesleki ve teknik Anadolu lisesi 2018
yılında 4 milyon 500 bin lira ciro yaparak öğrendikleri bilgiyi paraya çeviren,
Türkiye’de en fazla döner sermaye geliri elde eden üçüncü okul oldu. İnşaat ve
tesisat teknolojisi, iklimlendirme ile kimya teknolojisi gibi bölümlerin olduğu
lisede öğrenciler olması gerektiği şekilde uygulamalı eğitim görüyorlar. En
önemlisi üretilen ürünlerin kamu ve özel sektöre satılmasıdır. Bu konu ile
ilgili Okul Müdürü Ahmet Saraç Şunları söylemiştir:” Ciromuzun bir bölümüyle hammadde alıyoruz. Atölyelerde görev alan
öğrencilere çalıştıkları süre içerisinde her iş için ücret veriliyor. Adını verdiğimiz
‘ATA’ markası ile evsel ve endüstriyel temizlik maddelerinin patent başvurusu
da yapıldı. Patentini alacağız. Şu anda Türkiye’nin 20 farklı şehrine ürün
gönderiyoruz.” Dedi
Bütün Türkiye’de Meslek liselerinde uygulanması gereken
eğitim modeline bir örnekte Bursa Osmangazi’de bulunan Şehit Ömer Halisdemir
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yönetimi, döner sermayeyi canlandırmak amacıyla
motorlu Araç Teknolojileri Bölümünde boya, pasta cila ve boya koruma hizmeti
sunmaya başladılar. Okul yönetiminin İtalyan devi “Mafra SPA” ile yollarının kesişmesiyle, firmanın eğitimleriyle
destekledikleri öğrenciler, piyasaya göre daha ucuza sundukları hizmetlere olan
yoğun talebe yetişemiyor. Haftalar sonrasına randevu veriyorlar. Okulun Motorlu Araçlar Teknolojisi Öğretmeni
Yavuz Kaştaş “ Eğitimler aldığımız için
acemilik çekmiyoruz. Talep çok fazla” demiştir.
Uygulamalı eğitim
modeli sayesinde okul’un döner sermayesi canlanabiliyor. Bu durum öğrencilere
imkanların geniş bir şekilde sağlanması olarak geri dönüş yapmış oluyor, aynı
zamanda öğrenciler mesleklerini öğreniyorlar. Henüz öğrenci iken para kazanmaya
başlamaları, mesleklerini sevmeye ve yapmaya teşvik edecektir. Türk endüstrisinin ihtiyacı olan ara eleman
değil, aranan eleman yetiştirmek, uygulamalı eğitimle mümkün olduğu örneklerle
ortadır.
İlginizi
çekecek yazılar: İnsansı Robotla Kodlama öğrenme
Kaynak:
Türkiye Gazetesi
Kod ÇeviriciKod Çevirici EmojilerEmojiler