Reklamların Yıldızı 3D ile Daha Kusursuz




Reklamların Yıldızı 3D ile Daha Kusursuz


Reklam sektörü başta olmak üzere bir çok alanda kullanılan 3D teknolojisinin yıllar içinde kullanım alanı genişlerken, bu yöntemle ortaya çıkarılan ürünlerin en önemli özellikleri ise kusursuz görünüm ve dayanıklılık. Reklamlarda ürünler en güzel haliyle hamburgerden çikolataya, konuttan son model otomobile izleyicilere sunuluyor. Ancak bazı reklamlarda kullanılan ürünlerin hepsi gerçek mi? Hiç düşündünüz mü? Şirketler ürünlerinin kusursuz olması, kusursuz görünmesi için üç boyutlu animasyon modellemeyi tercih ediyor. Çalışmalar ilk olarak hayalden kağıda tasarımla başlıyor. Bilgisayar ortamında 3D tasarım programlarıyla, ortaya çıkarılmak istenen ürün birebir çiziliyor. Yani anlayacağınız kağıda çizilen tasarım, kağıttan dijitale, dijitalden gerçeğe dönüşüyor.



Reklamın tamamı animasyon olmayacaksa, ürün fiziksel olarak kameraların önüne geçecekse, tasarımın sonraki aşaması 3D yazıcılar oluyor. Boyutuna göre saatlerce süren yazma işlemi sonucunda ortaya çıkan ürünün düz renkli ve sunuma uygun olmayan ürünün gerçek görünümüne kavuşması için atölye aşaması başlıyor. Yapılan tesviye işlemi ismi verilen aşamada, yazıcıdan çıkan ürün, pürüzlerden arındırılıp kil benzeri bir malzeme ile kaplanıyor. El işçiliğinden sonra detaylandırılıp son olarak da boya işlemine tabi tutuluyor. Tüm bu aşamalardan geçen ürün reklam çekimlerine hazır oluyor. Reklam için tasarlanan ürünün kusursuz görünümünün yanında sağladığı fayda dayanıklı olması, stüdyo ortamında hiçbir gıda ürünü uzun süren çekimlere dayanamayacağından, bu ürünler için de her türlü riski ortadan kaldırıyor. 




Reklamların yıldızı, 3D ile kusursuz ürünleri, animasyon ve modelleme sanatçıları gerçekleştiriyor. Bu sanatçılardan birisi de 2000 yılından beri 3D animasyon ve modelleme yapan Mustafa Naccar. Mesleğe başladığı yıllarda teknolojinin bu kadar gelişmediği ve bir projenin hazır hale gelmesinin günümüze oranla çok daha uzun bir süreçte olduğunu belirten Naccar, “Makine çıktığında yurt dışından siparişle getirttik. Sonrasında bir AR- GE süreci oldu, malzeme, sıcaklıklar ve baskı hızları olsun bir sürü detayı olan bir konuydu. Öncesinde zaten dijital ortamda çalışmalar yapıyordum ama bu teknoloji sayesinde tasarladığım ürünlerin maketini yapma fikri geldi aklıma. Daha sonrasında da evimin bir odasını bu iş için atölye haline getirdim. Dijital ortamda gördüğün bir şeyi gerçeğe dönüştürmek bir hayaldi ve bu teknoloji sayesinde hayal gerçeğe dönüştü” dedi. Naccar, bu işte tek sınırın, kişinin hayal gücü olduğunu belirtiyor. 


Kaynak: TRT Haber/ İlyas Umut Özacar               
Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »