Gençlik Çağı, kazanç zamanıdır

  Yazar: Oğuzhan Dilmeç




Gençlik Çağı, kazanç zamanıdır

İnsan hayatında, kişinin en dinamik olduğu, enerjik olduğu zaman belki de gençlik çağıdır. Eğitimde ve öğretimde belli bir aşamaya gelmiş, kötü arkadaşa ve nefsine uymadan yapacağı ibadetler, kulluk vazifesi çok değerlidir. Müceddidi elf-i sani İmam-ı Rabbani hazretleri Mektubat kitabı birinci cilt yetmiş üçüncü mektubunda gençlik çağı için özetle şöyle buyurmaktadırlar:

” Yavrum! Hak Teala, sana çok lütuf ve ihsan ederek, bu genç yaşta tövbe etmekle ve İslam alimlerinin yolunda bulunan birinin sohbetine kavuşturmakla şereflendirmişti. Bilemiyorum ki,  nefis ve şeytanın ve din bilgisi olmayan kötü arkadaşların arasında, o temiz halde kalabildin mi? Din düşmanları her yoldan gençleri aldatmaya uğraşırken, değişmeden, akıntıya karşı durmak kolay değildir. Gençlik zamanıdır. Para bol, nefsin her arzusunu yerine getirmek kolay ve arkadaşların çoğu da uygunsuz !

Kıymetli oğlum! Mubahları, lüzumu kadar kullanmalısın. Bunları da Allahü tealaya kulluk etmek niyeti ile yapmalısın. Mesala, bir şey yerken Allahü taealanın emirlerini yerine getirmek için kuvvetlenmeye, giyinirken avret yerini örtmeye ve soğuktan, sıcaktan korunmaya niyet etmeli ve her mubah için( ders çalışırken de böyle) gerekli niyetleri yapmalıdır.

 Mubahları zaruret miktarı kullanmalıdır. Bu nimet ele geçmezse, mübahlardan dışarı çıkmamalı, haram ve şüphelilere taşmamalıdır. Allahü teala kullarına çok merhamet ve ikram ederek, mübah olan şeylerle zevklenmeye izin vermiştir. Haram ettiği lezzetleri, daha fazlası ile mübahlarda da yaratmıştır. Pek çok şeyi mübah etmiştir. Helal olan sayısız, zevkleri, lezzetleri bırakıp da haram edilen birkaç zevke sapmak, Allahü tealaya karşı, ne kadar edepsizlik olur.

Biz Kuluz, Sahibimizin emrindeyiz. Başı boş değiliz. İyi düşünelim! Uzağı gören akıl sahibi olalım! Kıyamet günü utanmaktan, pişman olmaktan başka ele bir şey geçmez. Gençlik çağı, kazanç zamanıdır. Mert olan, bu vaktin kıymetini bilip, elden kaçırmaz. İhtiyarlık herkese nasip olmaz. Nasip olsa da rahat, elverişli vakit ele geçmez. Vakit de bulunsa, kuvvetsizlik, halsizlik zamanında, yarar iş yapılamaz. Bu gün her vaziyet elverişli iken, ananın, babanın varlığı büyük nimet iken, güç kuvvet yerinde iken, geçim derdi olmayıp fırsat elde iken, hangi özür ile hangi sebeple, bugünün işi yarına bırakılabilir? 

Peygamberimiz(s.a.v),( Yarın yaparım diyen helak oldu, ziyan etti ) buyurdu. Eğer dünya işlerini yarına bırakırsan ve bu gün hep ahiret işlerini yaparsan güzel olur. Fakat , bunun aksini yaparsan çok çirkin olur. Tam teslim olarak, emirleri yapmaya ve yasaklardan kaçınmaya çalışmalıyız.” (1.cilt, 73. Mektup)


Kaynak: ( İmam-ı Rabbani Hazretleri, Mektubat 1. Cilt 73. Mektup ) 


                             
Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »