Yazar: Hamza Aslan
Son zamanlarda gazete, radyo, televizyon ve diğer sosyal
medya araçlarıda kullanılarak Amerika, İngiltere, Fransa gibi ülkelerde yapılan
muhtelif saldırılar nedeniyle islamiyete ve Müslümanlara birazda bilinçli
olarak ağır bir şekilde dil uzatılmaktadır. Kurgulanan bir algı operasyonu ile
İslamiyetin tasvip etmediği işleri Müslümanlar yapıyormuş gibi
gösterilmektedir. Peşinen söyleyelim ki, cana, mala, ırza hücum etmek asla ve
kata islamiyetin uygun görmediği, tasvip etmediği işlerdir.
Bu gün bile bazı adil tarihçiler olsun, Avrupalılar Fatih
sultan Mehmet Han’ın İstanbul’u fethi sırasında gayri Müslimlere gösterdiği iyi
muameleyi hala anlatmaktadırlar. İslamiyette adalet karşısında sultanda, çobanda eşittir.
Adalet herkes için vardır. Fatih sultan Mehmet Han’ın bir Yahudi ile yapılan
mahkemeleri meşhurdur. Kadı’nın(Hakim) huzurunda ayakta ve yan yana durarak mahkeme
edilmeleri, adalet karşısında herkesin eşitliğini gösterir.
“ L’Humanisma de l’İslam” adlı eser sahibi Marcel A Boisard
eserinde” Tarihte ilk defa insana sosyal,
ruhi, siyasi, ahlaki, hukuki değerlerini en iyi şekilde veren, bu anlayışla
büyük bir medeniyet ve eşsiz bir kültür meydana getiren İslamdır…” demektedir.
İnsanlık alemi, tüm dünya insana kıymet vermeyi
islamiyetten öğrenmiştir. Başka kültür ve medeniyetlere baktığımızda insana
acımasız davranılmıştır. İnsana adil davranmayı, adil muameleyi İslamiyet getirmiştir.
İslamiyetin insana yaklaşımı, zarar vermek şöyle dursun, insanın kalbini
kırmayı yasaklamıştır, men etmiştir. Peygamber
efendimiz” Bir mü’minin kalbini kırmak, kabeyi yetmiş iki defa yıkmaktan daha
şiddetlidir.” buyurmaktadır. Bu
durum sadece müslümanlar için mi geçerlidir?
İslamiyet, Bütün vatandaşlarına, gayri müslimlerede adaletle
davranmayı, zulmü ve haksızlığı yasak eder. Peygamber efendimiz bu konuda“kim bir zimniye (gayri Müslim
vatandaşa) zulm eder veya taşıyamayacağı yükü yüklerse, ben o kimsenin
hasmıyım.” Buyurmuşlardır.
Yunus Emre kalp kırmayı, gönül yıkmayı aşağıda anlattığı
gibi
“Bir
gönül yıktınsa, bu kıldığın namaz değil,
Yetmiş
iki millet dahi, elin yüzün yumaz değil”
kalp kırmamak gerektiğini anlatır. İslami ilimlerden
biriside tasavvuftur. Tasavvufun konusu da insanların ruh olarak olgunlaşmasını
sağlamaktır.
Avrupalılar zamanında Endülüs Emevi devletindeki yüksek
ilimden ve teknolojiden faydalanarak gelişmişlerdir. Şimdide günümüzde ahlaki
yönden iflas etmişler, perişan durumdadırlar. Şu an içinde bulundukları
durumdan kurtulmak için çareler ararken, kurtuluşun İslamiyette olduğunu
göreceklerdir. Güzel Ahlak nedir?
sorusunun cevabına gelince; “Dinin ve
aklın beğendiği güzel huylara Güzel ahlak denir.”
“Allahü
Teala, kullarının iman etmelerini, ibadet yapmalarını, güzel ahlaka sahip
olmalarını, kendi aralarında kardeşce yaşamalarını, sevişmelerini, birbirlerine
yardımcı olmalarını istemiş ve emretmiştir.” (Prof.Dr Ramazan Ayvallı Türkiye
Gazetesi)
Kod ÇeviriciKod Çevirici EmojilerEmojiler