Kadınlara Nasıl Davranmalıyız?

Yazar: Hamza Aslan



Her gün televizyonlarda veya gazetelerde kadınlara uygulanan bir şiddet haberi eksik olmuyor. Yüce dinimiz İslamiyet kadına çok değer vermektedir. İslam dinini seçen, İslamiyet ile müşerref olan kadınların dinimizin kadına verdiği değeri gördüğünde etkilenip Müslüman olduklarını söylemektedirler. Kadınlara nasıl davranmalıyız?

Marmara Üniversitesi ilahiyat fakültesinden emekli Öğretim üyelerinden Prof . Dr . Ramazan Ayvallı Türkiye Gazetesinde yazdığı bir makalesinde konuyu özetlemiştir. “Müslüman bir erkek, kendini hep kusurlu görmeli, ben iyi olsaydım, o böyle olmazdı diye düşünmelidir. Mukaddes dinimiz islamiyete göre her insan elinin altında bulundurduğu kimselerin her türlü hak ve hukukundan, eğitim ve öğretiminden, terbiyesinden sorumludur. Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınlarında, erkekler üzerinde hakları vardır. İyi bir Müslüman olmak için hanımı ile iyi geçinmek şarttır.”

Kur’anı kerimde konu ile ilgili ayeti kerimelere bakacak olursak:

“Erkeklerin kadınlar üzerinde, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır.” (Bakara, 228)

Nisa suresinde kadınlarla ilgili “ Onlarla iyi, güzel geçinin” (Nisa 19) buyrulmuştur.

“ Ey iman edenler, kendinizi ve çoluk çocuğunuzu öyle bir ateşten koruyun ki, onun tutuşturucusu insanlarla taşlardır…”(Tahrim, 6)

Bu ayeti kerimden de anlaşılacağı üzere erkeklere sorumluluk yüklenmektedir. Yani Dinimize göre öncelikle kendinden, sonrasında aile bireylerinin her türlü hak, hukuk, eğitiminden, çocukların terbiyesinden dolayı sorumludur. Peygamber efendimiz hadis-i şeriflerinde “Bir erkek, hanımını döverse, kıyamette onun davacısı ben olurum.” (R. Nasihin) buyurmuşlardır.

Evliyanın büyüklerinden Fudayl Bin İyad hazretleri bu konuda “ Hanımım huysuzluk yapınca, dine aykırı bir iş yaptığımı anlardım. Hemen tevbe ederdim. Hanımımın huysuzluğu giderdi. Böylece anlardım ki tevbem kabul olmuş” diye buyurmuşlardır. Bir Müslüman erkeğin hanımına iyi davranması, onunla iyi geçinmesi, kusuru, hatayı hanımında değil kendisinde araması gerekir. Hatta ben iyi olsaydım, o böyle olmazdı diye düşünmelidir. En önemli nimetin, hanımının iffeti, namusu, iyiliği olmasını, Allahü tealanın bize bahşettiği büyük bir nimet olarak bilmelidir. Saliha, iyilik üzere olan iffetli bir hanım, bir erkek için dünyada iken elinde bulunan bir cennet nimetidir. Böyle bir eşimiz olduğu için ona dua etmelidir, Allahüteala’ya şükretmelidir.

Hatasız insan, hatasız arkadaş, hatasız eş arayan bulamaz. Hanımın yapabileceği huysuzluklara da iyilikle yaklaşmalıdır. Buradan sadece iyi davranmaktan anlaşılacak olan onu üzmemek değil, onun verdiği sıkıntılara da katlanmak lazımdır. Akıllı insan hanımını üzmez. Tam tersini yapan zalim huysuz kişinin eşi hastalıklı, sinirli, tedirgin ve mutsuz olacaktır. Hayat arkadaşı mutsuz ve hasta olan o evde, ailede mutluluk olur mu? Bu durumda olan insanın ömrü hastalıkla, doktor aramakla, onun dertlerini dinlemekle geçecektir. Bütün bunlara kim sebep olmuştur? Bütün bu sıkıntılara erkeğin huysuzluğu, ahmaklığı sebep olmuş olacaktır. Bütün bunları düşünüp kadınlara nasıl davranmalıyız sorusunda kazanan taraf, pişman olmayan taraf olalım. Hanımlarımıza, kadınlarımıza, eşlerimize iyi davranalım. Onların bizlere Allahü tealanın emaneti olduğunu unutmayalım. Makalemizi peygamber efendimizden nakledeceğimiz hadis-i şeriflerle bitirelim.

 “Kadınlarınızı üzmeyin! Onlar, Allahü tealanın sizlere emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin!” (Müslim) buyurmaktadır. Yine başka bir hadis-i şeriflerinde “ Müslümanların en iyisi, en faydalısı, hanımına en iyi, en faydalı olandır. Sizin aranızda hanımına karşı en iyi, en hayırlı, en faydalı olan benim” (Nesai)   
   
Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »