Yazar: Hamza Aslan
1563 yılında Hindistan’ın Serhend (Sihrind) şehrinde
doğan İmamı Rabbani Hazretleri, Ariflerin ışığı, velilerin önderi, İslam
alimlerinin göz bebeği, Müceddid-i elf-i sani, Silsile-i aliyyenin yirmi üçüncüsüdür.
Hicri ikinci bin yılın müceddidir. Zamanın alimleri İmamı Rabbani Hazretlerine
sıla ismi ile hitap ettiler. Sıla,
birleştirici demektir. Çünkü İmamı Rabbani Hazretleri ahkamı İslamiyye ile
tasavvufu vasl etmiş yani birleştirmiştir. Peygamber efendimiz bir Hadisi şeriflerinde:” Ümmetimden Sıla isminde biri gelir. Onun şefaati ile çok kimseler
Cennete girer.” Buyurmuşlardır.
Mücedddid-i elf-i sani İmamı Rabbani Hazretleri , ikinci
bin yılın Müceddid-i olarak Dini İslamı her bakımdan ihya etmiş, dine sokulan bid’atleri
(sonradan çıkarılanlar) temizleyip, asr-ı saadetteki temiz haline getirilmesini
sağlamıştır. Müslüman ve müminleri zayıf düştüğü, küfür ve sapıklığın her yeri
kapladığı, zulmet ve felsefecilerin popüler olduğu bir zamanda, binlerce kafir,
çok sayıda fasık ve facir onun güzel hallerinden, sohbetlerinden istifade ile
tevbe edip salih müslüman oldular. Binlerce talebesine yazdığı mektuplarla da onlara yol gösterdi.
İmamı Rabbani
Hazretleri önde gelen talebelerinden Molla Tahir Bedahşi hazretlerine yazdığı
müjdeci mektuplardan ikisini aşağıda nakledelim:“Allahütealaya hamdü sena olsun! Onun sevdiği, iyi insanlara
selametler olsun! Canpur’dan gönderdiğiniz mektup geldi. Rahatsız olduğunuzu okuyunca,
üzüldük. Sıhhat haberini bekliyoruz. Vazifenize çok çalışınız.! Hasıl olan
halleri bize yazınız! Ey sevgili kardeşim! Bu dünya çalışmak yeridir. Ücret
alınacak yer, ahirettir. Salih amelleri yapmaya uğraşınız. Bu amellerin en
faydalısı ve ibadetlerin en üstünü namaz kılmaktır. Namaz dinin direğidir.
Müminlerin miracıdır. O halde, onu iyi kılmaya gayret etmelidir. Tadil-i
erkanını(yani farzlarını), şartlarını, sünnetlerini ve edeplerini, istenildiği
ve layık olduğu gibi yapmalıdır. Namazda tumaninete(yani rükuda, secdelerde,
kavmede ve celsede, bütün azanın hareketsiz kalmasına) ve tadil-i erkana (
yani, bu dört yerde sükun ve tumaninet bulduktan sonra, bir miktar durmaya)
dikkat etmelidir. Çok kimse bunlara dikkat etmeyip, namazları elden kaçırıyor.
Tumaninet ve tadil-i erkanı yapmıyorlar. Bunlara azaplar ve tehditler
bildirilmiştir. Namaz doğru kılınınca kurtuluş ümidi çoğalır. Çünkü dinin
direği dikilmiş olur. “ (Türkiye
Gazetesi, Bizim sayfa, Vehbi Tülek)
İmamı Rabbani hazretleri yine Molla Tahir Bedahşi
hazretlerine yazdığı diğer mektubunu da nakledelim:” Akıllı kardeşim, ismi gibi temiz olan Molla Tahir’in kıymetli
mektubu geldi. Kardeşim! Hadis-i şerifte’ Allahütealanın, bir kulunu sevmemesi,
onun faydasız şeylerle uğraşmasından anlaşılır’ buyuruldu. Bir farzı yapmayıp,
bir nafile ibadeti yapmak da, boşuna uğraşmaktır. Bunun için, ne ile vakit
geçirdiğimizi incelemeliyiz. Ne ile uğraştığımızı anlamalıyız. Nafile ibadet
mi, yoksa farz olan ibadet mi yapıyoruz? Bir nafile hac yapmak için bir çok
yasaklar, haramlar işleniyor. İyi düşünmelisiniz! Aklı olana bir işaret
yetişir. Size ve arkadaşlarımıza selam ederim.” Türkiye Gazetesi, Bizim Sayfa,
Vehbi Tülek
İmamı Rabbani Hazretleri talebelerine beş yüz otuz altı
mektup yazmıştır. Yazdığı mektuplarında insanın manevi hastalıkları ve tedavi
yollarının anlatıldığı Mektubat kitabında toplanmıştır. İbadetlerin en üstünü namazın öneminin anlatıldığı Müjdeci iki mektup vesilesi
ile burada Mektubat kitabını her
müslümanın kütüphanesinin baş köşesinde bulundurması gereken bir kitap olduğunu
da belirtelim. Hakikat kitabevinden
temin edebilirsiniz.
Kaynak: www.dinimizislam.com
ve Türkiye Gazetesi, Bizim Sayfa, Vehbi Tülek
Kod ÇeviriciKod Çevirici EmojilerEmojiler