Nasıl Yaşarsak Öyle Ölürüz

Hamza Aslan



Zaman, bir insan için en büyük sermayedir. İki cihan saadetini kazanmak için, Allahü tealanın lütfettiği bu kısıtlı zamanı iyi kullanması gerekir. Ahiret saadetinin kazananılacağı yer yani imtihan yeri dünyadır. Bu imtihanı kazanmak için bir Müslümanın yapması gereken Sevgili Peygamberimizin bildirdiği şekilde iman ettikten sonra, Allahü tealanın emir ve yasaklarına uyması şarttır.

Peygamber efendimiz bir hadisi şeriflerinde “ Nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz; nasıl ölürseniz, öyle haşrolursunuz” buyurmuşlardır. Prof. Dr. Ramazan Ayvallı’nın Türkiye Gazetesindeki makalesinden alıntı yapalım.” İki cihanda mesut ve bahtiyar olabilmek için, bu dünyada yaşarken, ahirette hesabı verilebilecek bir ömür sürmek lazımdır. Ahiret saadetine kavuşabilmek için, Allahütealanın ve son Peygamberinin emirlerine uymak yegane çaredir; bundan başka her hangi bir çare yoktur. “  (Ramazan Ayvallı, Türkiye Gazetesi)   
  
Peygamber efendimiz başka bir hadisi şeriflerinde “ Ameller, sonlarına göre değerlendirilir” buyurmuşlardır. Bir şaheser olan, hukuk abidesi “Mecelle”de “Hüküm sona göre verilir” denilmektedir. Peygamber efendimizin hadisi şerifleri onun sünnetini, fiilerini ve takrirlerini(tasviblerini) anlatır. Sevgili peygamberimiz bazı hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur;

“ Şu iki şeyden daha iyisi yoktur: Allah’a iman ve Müslümanlara faydalı olmak. Şu iki şeyden de daha kötüsü yoktur: Şirk ve Müslümanlara zarar vermek.”(Deylemi)

“En iyi kimse, kendisinden hep iyilik beklenendir.” (Tirmizi)

“ Kişi sevdiği ile beraberdir”  buyurmuştur. Dünyada bir Müslüman kimi severse ahirette onunla beraber olacağını, bu yüzden iyi kimselerle, iyi insanlarla beraber olmaya gayret etmemiz gerektiği anlatılmaktadır. İmanın en büyük alameti Allahü tealanın sevdiği şeyleri ve kimseleri sevmektir. Bu şekilde yapıldığında, bu hal Yüce Allah tarafından sevilen insanlardan olmamamızı sağlayacaktır.

Büyük İslam alimi ve veli Ebu Ali Cürcani (Rahmetullahi aleyh) “ Bir kulun, Allahü taelanın beğendiği işleri yapabilmesi, Sünneti seniyyeye göre hareket etmesi, Salih kimseleri sevmesi, eş-dost ile güzel geçinmesi, Allah rızası için insanlara iyilik yapması, Müslümanların işini görmesi ve vakitlerini Allahü tealanın dinine hizmetle geçirmesi, saadet alametlerindendir.”  Buyurmuşlardır.

Kaynak: http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/prof-dr-ramazan-ayvalli/604225.aspx                
Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »