Bize Yalnız Kur’andan Söyle

Hamza Aslan




Son zamanlarda çevremizde, televizyon ekranlarında “ben yalnız kur’ana bakarım.”  veya “Bize yalnız Kur’andan söyle” diyenlere rastlamaktayız. Kur’anı kerim de ”Namaz, Müminlere belli vakitlerde farz kılındı.” (Nisa, 103) ayeti ve bazı ayeti kerimelerle emredilmiştir. Namazın nasıl kılınacağı ve detaylar anlatılmamıştır. Prof. Dr. Ramazan Ayvallı bir makalesinde ” Hadis-i şerifler olmasaydı, namazların kaç rekat olduğu, nasıl kılınacağı, rüku ve secde de okunacak tespihler, cenaze ve bayram namazlarının, kılınış şekli, zekat nisabı, orucun, haccın farzları, hukuk bilgileri bilinemezdi.” (Ramazan Ayvallı, Türkiye Gazetesi)   

Sünnet(hadis-i şerifler) Kur’an-ı kerimi, mezhep imamları da sünneti açıklamışlardır. Alimler de, mezhep imamlarının sözlerini açıklamışlardır” (İmam-ı Şafii)       

Yüce Allah Kur’anı kerimde mealen buyuruyor ki:” Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur…” (Nisa, 80)

“İndirdiğimi insanlara beyan edesin, açıklayasın…” (Nahl, 44) 

Allahüteala yüce kitabı Kuran-ı keriminde, Peygamber efendimize” Sadece, sana vahiy olunanları tebliğ et” buyurmamış, beyan etmesini de emretmiştir. (Huccetullahi ale’lalemin) 
  
Eshab-ı kiramdan olan İmran bin Husayn (Radiyallahü anh)’a birisi” Bize yalnız Kur’andan söyle” dedi.  

“ Ey Ahmak! Kur’an-ı kerimde, namazların kaç rekat olduğunu bulabilir misin?” demiştir. 

 Anayasada bütün hükümler, hangi suça, hangi ceza verilir, bildirilmemiştir. Hüküm ve cezalar kanunların içindedir. Kanunların yanında tüzükler, talimatlar, kanun hükmündeki kararnameler mevcuttur.  Aslında bu durum biraz, “Anayasa varken, kanunlara ne gerek var” demek ne kadar yanlışsa, ” Hadislere, Mezheplere uymam, Yalnız Kur’anla amel ederim” diyerek  Kanunlara, hükümlere uymam ben sadece Anayasaya bakarım demek gibidir.

Yüce Kitabımız Kur’anı kerimde “Namaz kılınız ve zekat veriniz..” (Bakara 43, Nur, 56) ayetlerinde namaz ve zekat emredilmiştir. Allahütealanın bu emirlerinin tafsilatını, sevgili peygamberimiz kavli ve fiili sünnetleriyle öğretmiştir.  Sevgili peygamberimiz “ Benim namaz kıldığımı gördüğünüz şekilde namaz kılınız.” buyurmuşlardır.

 Başka bir hadis-i şeriflerinde” Benim sünnetime ve benden sonra hidayete ulaştırılmış Hulefa-i raşidinin sünnetine sımsıkı sarılınız, yapışınız” ( Buhari)

“ Ümmetim 73 fırkaya ayrılır, 72’si Cehenneme gider, yalnız bir fırka kurtulur. Bu fırka, benim ve Eshabımın yolunda gidenlerdir.” (Tirmizi) 

Buradaki kurtuluşa erecek olan fırka “ Ehl-i Sünnet ve’l cemaat” tir.
Hiçbir şüphe yoktur ki, Ehl-i sünnet itikadını ortaya koyan sevgili peygamberimizdir. Eshabı kiram, iman bilgilerini sevgili peygamberimizden öğrendiler. Tabiin-i ızam da bu iman bilgilerini Eshabı kiramdan öğrendiler. Görüldüğü gibi Ehl-i sünnet itikadı sevgili peygamberimizden bizlere kadar nakil ve tevatür yoluyla ulaşmıştır. Peygamber efendimiz hadis-i şeriflerinde “Allahın kitabına, Peygamberin sünnetine sımsıkı sarılırsanız, hiç sapıtmazsınız.” (hakim) buyurmuşlardır.               

Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »