Kitabın basım Tarihi: 2017
Kitabın sayfa Sayısı: 240
Kitabın Yayınevi:
Timaş
Bir döneme damgasını vurmuş, türlü iftiraların atıldığı,
kadri ve kıymeti bilinmeyen ulu hakan Abdülhamit hanı doğru tanımak önemlidir.
Büyük İslam alimi Seyyit Abdülhakim Arvasi hazretleri onun için: “Sultan Hamid hakkıyla tanınmadı.” buyurmuşlardır.
İmparatorluğun en sıkıntılı zamanında padişah oldu. 1839’dan süre gelen
bürokrat- asker ittifakının memleketi yıkılmaya, çöküşe götürdüğünü gördü. Bu
çöküşü durdurmaya çalıştı.
Başlattığı imar ve eğitim seferberliği ile okullar,
üniversiteler, demiryolları, hastaneler, fabrikalar yaptırdı. Onun kurduğu,
yaptırdığı bir çok kurum günümüzde hala faaliyetlerine devam etmektedir. İnsaflı
tarihçiler Osmanlı İmparatorluğunun son hakanının daha çok siyasi hayatını
anlatmaya çalışmışlardır.
Bu kitabın özelliği Bir çerkes beyinin kızı ve Abdülhamid
hanın son zevcesi, Behice Sultanın
gözünden Uluhakan Abdülhamid hanı anlatmasıdır. Napoli de genç bir doktora
öğrencisi olan Enver Ören, o sıralar sürgünde olan Behice sultanı ziyarete
gider: “ Bir defasında yanına gittiğimde,
Behice Sultan , evin mutfağında soğan ve patatesleri ayıklıyordu. Bunlar Pazar artıklarından
toplanmış, çoğu çürük çarık şeylerdi. Kendimi tutamadım. Gözlerim doldu. ‘Oğlum
sarayda yaşadım. Hizmetkarlarım vardı. Ama gör, bak, şimdi ne haldeyim! Cenab-ı
Hak, bizi imtihan ediyor. İnşallah bu imtihanı kazanırız. “ dedi.
Napoli de genç
doktora öğrencisi iken Enver Ören bey, sürgünde
olan Behice Sultanı her fırsatta ziyaret ederdi. Behice Sultanın manevi evladı
Enver Ören beyin nakliyle, Sultan Abdülhamid hanın bilinmeyen yönlerinin
anlatıldığı bu muhteşem kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. Daha önce “Ama Hangi
Osmanlı “ kitabını okuduğum Prof.Dr. Ekrem Buğra Ekinci’nin güzel ve akıcı
anlatımıyla okunası bir kitap. Ulu hakan Abdülhamid han ailesinden en çok kimi
severdi? 1. Dünya savaşının çıkacağını rüyada nasıl görmüştü? Bir sürü bilinmeyenlerin, film senaryosunu andıran hayatının anlatıldığı
kitaptır.
Behice Sultan,
Abdülhamid hanın dindarlığıyla ilgili anlattıklarına bir alıntı yapalım:” Sultan Abdülhamid han, haramlardan son
derece sakınırdı. İki eli kanda olsa, namaz vaktini geçirmez. Evvel vaktinde
namazlarını kılardı. Uykudan uyanınca , hemen teyemmüm eder; ondan sonra
musluğa kadar gider; abdestini alırdı. Abdestsiz yere basmazdı.” (Kitaptan
alıntı)
Sarayda yaşamışken, hizmetçileri varken, sürgünde düştüğü
duruma rağmen, pazardan toplanmış sebze ve meyve artıklar için bile Cenab-ı Allahın
imtihanı, inşallah bu imtihanı kazanırız diyen bir sultanın nasıl kuvvetli bir
imana sahip olduğunu anlıyoruz. Zevcesi böyle olanın kendi acaba nasıldır?
Kod ÇeviriciKod Çevirici EmojilerEmojiler