Çocuk Terbiyesi ve Eğitimi

Yazar: Hamza Aslan

 

Çocuklar bizim geleceğimizdir. Vatanımızı koruma, dinimizi öğretme işini, bu emaneti bizden sonra onlar teslim alacaklardır. Çocuk terbiye ve eğitimi dünyanın en zor işlerindendir. Ancak zor olduğu kadar çok önemlidir. Peygamber efendimizin (s.a.v) bir hadis-i şerifte “Bir Müslüman’ın evladı ibadet edince , kazandığı sevap kadar, babasına da verilir.Bir kimse çocuğuna fısk, günah işler öğretirse, bu çocuk ne kadar günah işlerse,babasına da o kadar günah yazılır” buyurmuştur. Hadisi şerifte de buyrulduğu gibi bir Müslüman için öldükten sonra da hesap defteri kapanmamaktadır.

Özlediğimiz vatansever bireyler için, dinini seven, öğreten gençlik için çocuk terbiyesi ve eğitimi çok önemlidir. Dinimizin her işi yapar iken emrettiği orta yoldur. Peygamber efendimizin (s.a.v) yine bir hadisi şerifini nakledelim. “ İfrat ve tefritten uzak dur, Vasatı tercih et; çünkü işlerin en hayırlısı orta olanıdır” İfrat ve tefritin Türkçe karşılığı tam olarak yoktur. İfratın yaklaşık karşılığı aşırılıktır. Tefritte zıddıdır. Vasatta orta yoldur.

Çocuk terbiyesinde de devamlı sertlik veya serbest bırakmak doğru değildir. Orta yol tercih edilmelidir. Sağanak halinde yağan aşırı yağmur en verimli toprağı, tarladaki hasadı, önüne ne gelirse alır götürür. Yavaş, yavaş, yağan yağmur toprağa öyle bir işler ki en derine kadar gider. Çocuk terbiyesi de böyle doğru metotla yapılmalıdır.


İfrata kaçarsak yani aşırı sertlik uzaklaştırır. Terbiyede nefret ettirmemeliyiz. Önemli olan korkutmadan, nefret ettirmeden, sevdirerek öğretmeliyiz. Bazı anne, babalar çocuğun seviyesine ineyim, arkadaşı gibi yaklaşayım derken çocukla yüz göz olduğu için söz dinletememektedir. Çocuk terbiyesi ve eğitiminde aşırı sertlik, her şeye karışmak, ölçüyü kaçırmak olur. Diğer türlü hiç ses çıkarmamak ve hataları görmezden gelmek de çok yanlıştır. Dinimiz orta yolu ve ölçülü olmayı tavsiye etmektedir. Herhangi bir hatada işlenen suçta çocuğun küçüklüğüne değil, işlenen suç ve kabahate göre tedbir alıp doğru olan öğretilmelidir.

Devamlı sertlik çocuğu olumsuz yönde etkiler. Kendine özgüvenine kaybeder. Uygun olanı orta yol, ölçülü bir şekilde ara sıra espiri ve şaka yapın. Onları doğal hallerine döndürün. Zira peygamber efendimizin küçük çocuklara latife yaptığı olmuştur. Anne, babanın rol-model olması gerekir. Çocuklara dinini öğretebilmek için önce kendilerinin yaşaması gerekiyor.

Çocuklar bir cevher gibi, boş bir bardak gibi, temiz bir toprak gibidir. Temiz toprağa hangi tohum ekilirse onun meyvesi olur. Çocuklara iman, kur’an ve dini öğretilirse, dünya ve ahireti kurtulur. Bir babanın çocuklarını cehennem ateşinden koruması, dünya ateşinden korumasından daha mühimdir. Cehennem ateşinden korumak için imanı, farzları, haramları ve dinini öğreterek kötü arkadaşlardan korumakla olur.


 Kötü arkadaş insanı kötü yola sevk eder. Kötü arkadaş da sokaktan ve kontrolsüz yaşayıştan elde edilir. Ebeveynler çocuğunu takip etmelidir. Başıboş bırakılan çocuğu sokaklar büyütür. Çocuğa terbiye küçük iken verilir. Osmanlılar zamanında toplumda İslam terbiyesi tam yerleştiği için, evde verilen terbiye dışarıda, sokakta toplum tarafından tamamlanırdı. Çocuklarımızı başıboş bırakmayalım. Onları İslam terbiyesi ile yetiştirelim.

 Vatanımız için, geleceğimiz için, Üstat Necip Fazıl Kısa küreğin de gençlik şiirinde dediği gibi; Ortada ne kadar hastalık varsa tedavisinin ve ne kadar cennet hayali varsa hakikatinin islamda olduğunu gösterecek. Ve bu tavırla yurduna, İslam alemine ve bütün insanlığa numunelik teşkil edecek bir gençlik… 

                      
Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »