OSMANLICA MI? TÜRKÇE Mİ? ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Yazar: Hamza Aslan




Osmanlıca denince bilinmediği için farklı bir dil gibi algılanır. Aslında Osmanlıca, Türkçenin tam da kendisidir. Yani bu bölgede yaşayan Türklerin ana dili hatta ata lisanıdır. Bu gün ki Türkçeden tek farkını harflerinin değişimi olarak açıklayabiliriz. Tabi bununda yanında şu an dilimize giren fazlaca bulunan uydurukça kelimelerin Osmanlıca da bulunmamasıdır.

Tarihsel olarak bir yolculuğa çıkacak olursak Türkler Müslüman olmadan önce iki çeşit alfabe kullanmış. Kullandıkları alfabeden birisi 38 harfli Göktürk alfabesi, diğeri de Uygurlar tarafından kullanılan 16 harflik alfabedir. Göktürk alfabesi sağdan sola doğru yazılarak kullanılır. Orhun anıtları veya kitabeleri de bu alfabe ile yazılmıştır. Göktürk alfabesi bir yerde milli bir alfabedir. Talas vadisinde bir taş üzerine bir Türk köylüsünün yazdığı kitabe günümüze kadar ulaşmıştır. Bu durum göstermektedir ki alfabeyi elit kesimden halkın en alt kısmına kadar herkesin kullandığı bu kitabeden anlaşılmaktadır.
Yerleşik hayata Uygurlar daha önce geçmiştir. 16 harflik Uygur alfabesi Göktürk alfabesi kadar gelişmemiş olmasına rağmen yerleşik hayata erken geçip matbayı kullanmalarından olayı bu alfabe ile yazılan çok sayıdaki eserler günümüze kadar ulaşmıştır.  

Dil Grupları

Dünyadaki dil gruplarına bakacak olursak beş bölüm olarak sıralayabiliriz:

1-   Hint- Avrupa dil grubu (İran, Afgan, Hindistan, Slav diller, Roman dilleri, Cermen dilleri)  

2-   Hami-Sami dil grubu (Eski Mısır dili, Libya-berber, Arapça, İbranice)  

3-   Bantu (Orta ve Güney Afrika da yaşayan 400den fazla kabilelerin dili)

4-   Çin-Tibet (Çince, Tibetçe, Vietnamca, Birmanca)

5-    Ural-Altay (Türkçe, Moğolca, Japonca, Korece, Macarca, Fince)

                                                                Orhun kitabesi'nde Göktürk yazısı

Türkçe Ural-Altay dil grubuna ait olsa da Türkler Müslüman olduktan sonra Sami dil grubuna ait olan Arab İslam yazısını kullanmaya başlamışlardır. Türkler Arapçayı dillerine adapte etmeyi bildiler. Arapçada bulunmayan pe, çe, je harfleri Türkçede mevcuttur. Türkçenin kullanımına, Arapça yapılan adapte ile doğru şekilde kullanım imkanı verdiği görülmüştür. Bunun adı da Osmanlıca olmuştur. Osmanlıca mı? Türkçe mi? Arasındaki fark nedir? Sorusunun cevabı yukarıda anlatıldığı gibi bu gün kullanılan lisandan tek farkı harfleridir.

1 Kasım 1928 tarihli 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkındaki Kanun,Arap alfabesi denilerek bin yıldır kullanılan Türk harfleri yasaklanmıştır. Bu kanunla beraber Göktürk harfleri veya Uygur harfleri mi kabul edilmiştir. Ne yazık ki Türk milletinin kendi isteğiyle kullandığı, benimsediği Osmanlıca bir gecede kaldırıldı. Yerine halkımızın küçümsediği kilise harfleri dediği Latin harfleri bir gecede Türk harfleri kabul edilmiştir. Yaşlılarımız Osmanlıcaya sahip çıkıp bu Arap-İslam yazısına Eski Türkçe derlerdi. 

Osmanlılarda öyle söylendiği gibi okur-yazarlık çok düşük değildi. Çünkü her köy ve mahallelerde bir hoca, bir ilk mektep bulunurdu. İlk mektepte eğitim mecburidir. Osmanlıcanın gözleri yormamasından dolayı eskilerden gözlük takan sayısı azdı. Sağdan sola yazılması, okunması ayrıca insan dengesine uygun olduğunu gösterir. Bir çok alfabe ve dillerde yazım şekli hep sağdan soladır. İbranice, Süryanice, Göktürkçe, Uygur, Japon, Çin alfabeleri gibi bir çok alfabe de sağdan sola yazılır. Sanata uygun olması, kolay not tutma gibi bir çok avantaja sahiptir.     

Bin yıldır kullanılan ve milletimiz tarafından benimsenen Arap harfleri ile yazılan Osmanlıca yani Türkçe niçin bir gecede kaldırılıp yerine Latin harflerine geçilmiştir. Bu sorunun cevabını İsmet İnönü’nün hatıralarında (II/223) de diyor ki:” Harf inkilabının tek maksadı okuma yazmanın yaygınlaştırılmasını temin etmek değildir. Yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslam dünyası ile bağlarını koparmak ve dinin cemiyetin üzerindeki tesirini zayıflatmaktı. Yeni nesiller eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz kontrol edecektik. Dini eserleri eski yazı ile yazılmış olduğundan okunmayacak, dinin cemiyet üzerindeki tesiri azalacaktı.”  Görüldüğü niyet başkadır. Gerçek amaç ismet İnönü tarafından hatıralarında anlatılmıştır.

                                             Sakarya Türküsü (Osmanlıca)

Bir gecede Latin alfabesine geçilerek okuma yazma bilenler cahil kabul edilmiş. Dünyada kaç tane millet vardır ki dedesinin mezar taşını okuyamayan, bıraktığı hazine değerindeki eserlerini, kitaplarını okuyamaz.

Kaynakça:  http://www.ekrembugraekinci.com/makale.asp?id=549           


Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »