Türkiye’nin Test ve Değerlendirme Laboratuvarı Açıldı

İbrahim Öztürk



Türkiye’nin Test ve Değerlendirme Laboratuvarı Açıldı


Dünya yeni bir döneme girmişken, siber güvenlik ürünleri ve yazılımların sayısı artmaktadır. Üretimi yapılan bu ürünlerin uluslar arası geçerliliği olması içinde sertifikalanması gerekmektedir. Dünyada ITSEF (information Technology Security Evaluation Facility) laboratuvarı 64 ortak kriterler değerlendirme laboratuvarı bulunmaktadır. Türkiye’de 4 adet bu özelliğe sahip laboratuvar bulunurken, bu açılan Türkiye’nin 4’ncü ITSEF (İnformation Technology Security Evaluation Facility)  laboratuvarıdır. STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş tarafından kurulan Türkiye’nin 4’üncü dünyada ise 64’üncü ortak kriterler laboratuvarı olarak hizmet verecek. 


Ortak kriterler standardının geçerliliği ve tanınırlılığı NATO ve Avrupa Birliği tarafından kabul edilen ISO (international Standart Organisation) tarafından da desteklenerek kabul edilmektedir. Türkiye’nin açılan test ve değerlendirme laboratuvarında değerlendirmesi yapılacak ürünler; yeni nesil çipli T.C kimlik kartlarının entegre devreleri ve işletim sistemleri, yeni nesil çipli pasaportların entegre devreleri ve işletim sistemleri, bu sistemlerin uyumlu olduğu kart okuyucular, e- imza altyapısında kullanılan anahtarların yönetimi için elektronik sertifikasyon alt yapısı, kripto yazılımlar, biyometrik sistemler, güvenlik yazılım ve donanımları gibi birçok ürünün değerlendirmesi yapılarak sertifikasyonlandırılacak


Türkiye’de ortak kriter belgesinden faydalanan ürün sayısı 70 iken bu ürünlerin sahibi firma sayısı ise 35 civarındadır. Dünya ile karşılaştırıldığında biraz düşük seviye de kalmak beraber Türkiye’nin potansiyeli oldukça yüksek olduğundan test ve değerlendirme laboratuvarlarının sayısı kesinlikle artırılmalıdır. Laboratuvarlar test ve değerlendirmenin yanında siber güvenlik alanında hizmet üretme, ürün geliştirme, proje yapma konularında insiyatif alarak Ar- Ge çalışmaları yapmaları ülkemiz için çok önemlidir. 


STM Genel Müdür Yardımcısı Ömer Korkut AA muhabirine yaptığı açıklamada şunları söyledi:” Ürünlerin hem güvenlik hem standart geliştirme açısından belli bir olgunluk seviyesinde olduğunun kanıtı olacak bu sertifikasyon. Türkiye’de özellikle siber güvenlik alanında hep şikayet ettiğimiz bir konu var. Türkiye’de kullanılan siber güvenlik ürünlerinin yüzde 95-97 ‘si yabancı menşeli diyoruz. Neden yabancı menşeli ürün tercih ediliyor çünkü bunlar referanslı, dünyada kullanılıyor. 


Yerli ürünlerin iç pazarda yer alması için ürünlerimizin belli olgunluk seviyesinde, güvenli, standartlara uygun olması, yeteneğinin de diğer ürünlere göre bir parça daha yukarıda olması gerekiyor. Bu sertifikasyon yerli ve milli ürünlere yer açacak bir fırsat yaratıyor. Alınan sertifikalar bu ürünlerin belirli olgunluk seviyesinde olduğunun kanıtı olacak ve ürünlerin yurt içi ve yurt dışı pazarda yer bulmaları için avantaj sağlayacak” dedi.

Siber güvenlik ve yazılım ürünlerinin geliştirildikten sonra pazara çıkma süreci için ITSEF laboratuvarlarının test süreci de hesaba katılarak, ürün geliştiricisiyle koordineli olarak yürütülen sertifikasyon çalışmaları, karmaşıklık seviyesi dikkate alındığında süreç uzayabiliyor. Sürecin uzaması işin ciddiyetini ve test sürecinde ürüne yapılan incelemeyle beraber ürünü güvenli kılıyor, yerli ve milli ürünlere Pazar imkanı sağlıyor. 


Kaynak: AA, TRT Haber                    


Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »