Osmanlı Hanedanı: Devlet Prestiji ile Yaşar

Hamza Aslan



3 Mart 1924 tarihine gelindiğinde, tarihin en eski müesselerinden birisi olan halifelik kaldırılırken, dünyanın en eski hanedanlarından Osmanoğulları, eli bastonlu en yaşlısından, beşikteki bebeğe, hatta evlatlık ve hizmetkarlarına kadar yüzlerce kişi vatan toprakları dışına gönderildi. Gidenler için erkeklere elli yıl, hanımlara 30 yıl olan sürgün bittiğinde ise hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı. Bu son asrın en acı hadiselerinden birisi olarak hafızalarda yer etti. Bunun sebebi de yeni rejimin Osmanlı ailesini kendisine tehdit ve tehlike olarak görmesinden kaynaklanmaktadır. Halbuki Osmanoğulları, eski Türk töresinde, kendisine kut verilmiş; yani Allah’ın inayetine mazhar olmuş olduğuna inanılan bir aileden iner. Moğol istilası sebebiyle ana vatanından ayrılmış, küçük bir Türkmen topluluğuna, Anadoluda yeni yurt kuran ve bu beyliği dünyanın en azametli imparatorluğu  haline getiren Osmanlı hanedanı sadece Türk değil Sahabe devri müstesna olmak üzere İslam tarihinde en parlak devir olarak yerini alırken, İslam alemi, İslama yaptıkları hizmetlerden dolayı Osmanlı Ailesine minnet duymuştur. 

1565 Yılında Mısır’da vefat etmiş olan İmam-ı Şarani hazretleri, El Uhudü’l Kübra adlı eserinde Osmanlı Sultanlarının dine bağlılığı ve adaletlerini överek,” Bugün dinin koruyucusu ve İslamiyetin yüzünü ak eden ancak Osmanoğulları ve onun askerleridir” buyurmuşlar. Yine 1640’da vefat eden Şam ulemasından Abdulgani Nablusi hazretleri , “ Yeryüzünü salih kullarıma miras bırakırım” mealindeki ayet-i kerimenin(Enbiya, 105) Osmanlı Sultanlarını övdüğünü, onlar için olduğunu söyler. Osmanlı Devletinin kuruluşundan 60 yıl önce Şam’da vefat eden, ancak manevi keşifleriyle tanınan Muhyiddini Arabi Hazretleri: “Sahabeden sonra en iyi devlet Osmanlı Devleti’dir ve kıyametin zuhuruna kadar ayakta kalır” sözü meşhur olup bu beyitin aslı yakın zamana kadar Yıldız Hamidiye Camii girişinde asılı idi. 

Yılmaz Öztuna Osmanlı devleti için der ki:” Osmanlı Hanedanı, cihan tarihinin en büyük hanedanı idi. Osmanlılar, hazıra konan değil, devlet kuran hanedanlardandır. Üstelik padişah dünya müslümanlarının başı idi.”

Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci Türkiye Gazetesindeki makalesinde:” Kuruluşundan az bir zaman sonra, Orta Avrupa ortalarına kadar yayılan, bütün Avrupa hükümdarları ve soylularının iştirak ettiği orduları mağlup ederek yeni yurdun aidiyetini sağlamlaştıran Osmanlılar, üzerlerinden Timur ordusu geçtiği halde sarsılmadılar. Avrupalılar, fırsat bilip, bu dizleri üzerine çökmüş devin üzerine taaruza geçmeye cesaret edemediler. 50 sene geçmeden İstanbul’u fethedip, dünyanın en güçlü imparatorluğu haline geldiler. Bunun tarihte bir emsali yoktur. 

Ahir zamanda yıl yıldan kötü geldiğine göre, anlaşıyor ki bunlar da vazifelerini yapıp çekildiler. Nimetin kadri bilinirse artar; bilinmezse elden alınır; üstelik bu kadir bilmezler azaba duçar olur. Sultan Abdülhamid Han’ı beğenmeyip tahttan indirilenlerin uğradığı belaları, tarih yazmaktan acizdir. Bunu anlayan az sayıda insaf sahibi pişmanlıktan yanmıştır. Osmanoğullarının kıymetini bilmeyen Orta Doğu halkı, başta Türkler olmak üzere, o zamandan bu zamana keşmekeş içindedir.” (Ekrem Buğra Ekinci/ Türkiye Gazetesi) 

Sultan Abdülhamid Devri sadrazamlarından Avlonyalı Ferid Paşa’nın şu sözünün burada yeri geldi: “Osmanlı İmparatorluğu, 600 yıllık bir hanedanın eseridir. Bütün dünyaca tanınmış, hürmet görmüş takdir edilmiştir. Harice karşı prestiji de buradan gelir. Onu sarsmak, onu küçültmek kimsenin hakkı değildir. Bir devlet prestiji ile yaşar. Bunu kurmak için de yıllar asırlar lazımdır” (Samih Nafiz Tansu, Madalyonun Tersi) 

Nihal Atsız, Türk ülküsü kitabında der ki:” Osmanlı Hanedanı, Türk tarihindeki ailelerin en büyüğüdür. Tarihi vazifesini şerefle yapıp çekilmiştir. Şüphesiz onların da bir takım kusurları vardır. Fakat Osmanlı padişahlarını topyekün küçük görmek ve göstermeye çalışmak nihayet kendi tarihimize ve geçmişimize karşı küfran olur. Hele okul kitaplarında bu gibi düşüncelerin yer alması milli terbiye bakımından büyük tehlikedir. (Nihal Atsız, Türk Ülküsü)

Dinlerine bağlılıklarıyla bilinen ve adaletle hükmeden, İslamiyete olan hizmetleri bilinen Osmanlı sultanları saygıyı hak etmiyorlar mı? Hiç düşündünüz mü? Tarih sahnesinden çekilen Osmanlı Devletinden sonra dünyadaki müslümanlar, mazlumlar sahipsiz kaldı. Neredesin Ey Osmanlı!     

Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »