Hamza Aslan
Ya Rabbi! Bunlar Bilmiyorlar, Bilselerdi Böyle Yapmazlardı
Mübarek Recep ayının içinde Regaip kandilinden sonra mübarek bir gece olan Mirac kandilini de önümüzdeki günlerde idrak edeceğiz. Mirac anlam olarak “merdiven” demektir. Bu mübarek gecede Peygamber efendimiz göklere çıkarıldı, bilinmeyen yerlere götürüldü. İnsanlar aciz, bir yerden medet ummaya, bir yerden güç almaya mecburdur. Çünkü fıtrat olarak böyle yaratılmıştır. Allahü teala bu ihtiyacımızı bildiği için insanlara Peygamberler gönderdi. Tabi ki malumunuz en son olarakta yaratılmışların en şereflisi, en sevgili, peygamber efendimizi gönderdi. Taşlardan, ağaçlardan, çeşitli cansız varlıklardan ilah olamayacağını, putlardan hiçbir zaman iyilik veya kötülük gelmeyeceğini açık ve net olarak anlattı… Dünyanın en şefkatli, en merhametli kalbine sahip sevgili peygamberimiz putlara tapanların sonunu biliyor ve onlara acıyordu. Ama onlar kendilerine acımıyorlar. Sevgili peygamberimiz gece ve gündüz demeden kavminin din-i İslamı tanıması için uğraşıyor ve onları hidayete davet ediyordu.
Seyyid Fehim Arvasi (Rahmetullahi Aleyhi) hazretlerinin torunu, Türkiye Gazetesi yazarlarından ilahiyatçı M. Sait Arvas makalesinde:” Dokuz senede çok az sayıda kimse Müslüman olmuştu. Mekke halkı iman etmiyor, edenlere de vahşice işkence yapıyorlardı…. Kureyş Kafirlerinden artık ümit kesilmişti. Civar illere gidip belki onların ateşten kurtulmalarına vesile olabilirim düşüncesiyle Resul-i Ekrem, hicretten bir yıl önce yanlarına Zeyd bin Harise’yi de alarak Taif’e gitti.… Taif halkına bir müddet nasihat etti. Hiç kimse iman etmedi. Kalpleri çok kırılmıştı, çok üzgün idiler. Hava da çok sıcaktı; biraz dinlenmek için yolun kenarına oturdular.
Peygamberimiz aleyhisselam ;’ Ey Rabbim! Sen benden razı isen, başıma gelenler önemli değildir’ diye dua etti. Cebrail aleyhisselam geldi, Rabbimizin selamını getirdi ve dedi ki: ‘İman etmeyen kavimlerin tamamı helak oldular. Habibim isterse kendisi ile beraber iman edenler çıksın! Ben dağlara hükmeden meleklere emrederim, etraftaki iki dağı birleştirir ve hepsini yok ederler.’
Alemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz buna razı olmadı. Dedi ki: ‘Hayır Ya Rabbi! Bunlar bilmiyorlar, bilselerdi böyle yapmazlardı. Belki ileride bu inatlarından vazgeçer ve imanla şereflenirler. Olabilir ki, bunların zürriyetinden dinimize hizmet eden bir nesil meydana gelir…’ Öyle de oldu… Eshab-ı kiramın sayısı 150 bin civarında oldu. Onlardan sonra Tabiinden de büyük alimler, büyük mücahidler meydana geldi ve mukaddes dinimizi bize kadar ulaştırdılar…. “ (M. Said Arvas / Türkiye Gazetesi)
Bütün insanlık için, tüm Müslümanlar için örnek insan, ideal eğitimci, merhamet ve şefkat timsali sevgili peygamberimizin tedrisatından geçen 150 bin sahabe din-i islamı tüm dünyaya yaydılar ve bize kadar ulaştırdılar. Mirac kandiliniz şimdiden mübarek olsun.
Ya Rabbi! Bunlar Bilmiyorlar, Bilselerdi Böyle Yapmazlardı
Mübarek Recep ayının içinde Regaip kandilinden sonra mübarek bir gece olan Mirac kandilini de önümüzdeki günlerde idrak edeceğiz. Mirac anlam olarak “merdiven” demektir. Bu mübarek gecede Peygamber efendimiz göklere çıkarıldı, bilinmeyen yerlere götürüldü. İnsanlar aciz, bir yerden medet ummaya, bir yerden güç almaya mecburdur. Çünkü fıtrat olarak böyle yaratılmıştır. Allahü teala bu ihtiyacımızı bildiği için insanlara Peygamberler gönderdi. Tabi ki malumunuz en son olarakta yaratılmışların en şereflisi, en sevgili, peygamber efendimizi gönderdi. Taşlardan, ağaçlardan, çeşitli cansız varlıklardan ilah olamayacağını, putlardan hiçbir zaman iyilik veya kötülük gelmeyeceğini açık ve net olarak anlattı… Dünyanın en şefkatli, en merhametli kalbine sahip sevgili peygamberimiz putlara tapanların sonunu biliyor ve onlara acıyordu. Ama onlar kendilerine acımıyorlar. Sevgili peygamberimiz gece ve gündüz demeden kavminin din-i İslamı tanıması için uğraşıyor ve onları hidayete davet ediyordu.
Seyyid Fehim Arvasi (Rahmetullahi Aleyhi) hazretlerinin torunu, Türkiye Gazetesi yazarlarından ilahiyatçı M. Sait Arvas makalesinde:” Dokuz senede çok az sayıda kimse Müslüman olmuştu. Mekke halkı iman etmiyor, edenlere de vahşice işkence yapıyorlardı…. Kureyş Kafirlerinden artık ümit kesilmişti. Civar illere gidip belki onların ateşten kurtulmalarına vesile olabilirim düşüncesiyle Resul-i Ekrem, hicretten bir yıl önce yanlarına Zeyd bin Harise’yi de alarak Taif’e gitti.… Taif halkına bir müddet nasihat etti. Hiç kimse iman etmedi. Kalpleri çok kırılmıştı, çok üzgün idiler. Hava da çok sıcaktı; biraz dinlenmek için yolun kenarına oturdular.
Peygamberimiz aleyhisselam ;’ Ey Rabbim! Sen benden razı isen, başıma gelenler önemli değildir’ diye dua etti. Cebrail aleyhisselam geldi, Rabbimizin selamını getirdi ve dedi ki: ‘İman etmeyen kavimlerin tamamı helak oldular. Habibim isterse kendisi ile beraber iman edenler çıksın! Ben dağlara hükmeden meleklere emrederim, etraftaki iki dağı birleştirir ve hepsini yok ederler.’
Alemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz buna razı olmadı. Dedi ki: ‘Hayır Ya Rabbi! Bunlar bilmiyorlar, bilselerdi böyle yapmazlardı. Belki ileride bu inatlarından vazgeçer ve imanla şereflenirler. Olabilir ki, bunların zürriyetinden dinimize hizmet eden bir nesil meydana gelir…’ Öyle de oldu… Eshab-ı kiramın sayısı 150 bin civarında oldu. Onlardan sonra Tabiinden de büyük alimler, büyük mücahidler meydana geldi ve mukaddes dinimizi bize kadar ulaştırdılar…. “ (M. Said Arvas / Türkiye Gazetesi)
Bütün insanlık için, tüm Müslümanlar için örnek insan, ideal eğitimci, merhamet ve şefkat timsali sevgili peygamberimizin tedrisatından geçen 150 bin sahabe din-i islamı tüm dünyaya yaydılar ve bize kadar ulaştırdılar. Mirac kandiliniz şimdiden mübarek olsun.
Kod ÇeviriciKod Çevirici EmojilerEmojiler