Tövbe Eden, Allahü tealanın Sevgilisidir

Hamza Aslan 



Tövbe Eden, Allahü tealanın Sevgilisidir

İnsan bilerek veya bilmeyerek yüzlerce hata yapabiliyor veya  günah işliyor Asıl olan müslümanın bu yaptığı hata ve günahlarını affettirerek ve günahlardan arınmış olarak ölümle buluşabilmesidir. Yüce Allah, bizi çok sevdiği için bizlere, günahlarımızı affettirebilmemiz için imkan vermiştir. Allahü tealanın bizlerin kurtulması için yarattığı imkanlardan birincisi tövbe etmektir. 

Tövbe etmek için birinden yardım beklemeye gerek yoktur. Kul kendi yaptığı kusurları, günahları bilip pişman olursa, samimi olup ve bir daha yapmamaya azmederse günahları affolunur. Rabbimiz Kur’anı kerimde: “ Muhakkak Allah çok tövbe edenleri ve temizlenenleri sever” (El Bakara 222) buyuruyor. Sevgili peygamberimiz bir hadis-i şeriflerinde: “ Tövbe eden, Allahü tealanın sevgilisidir. Tövbe eden kullarını çok sever”  buyurmuşlardır. 

Türkiye Gazetesinde M.Said Arvasi günahları şu şekilde anlatır:

” Günahlar dört kısma ayrılır. 

1 - İtikatta (inançta) olan günahlar: Bunlardan tövbe edilir. Pişman olunur, ayrıca tecdidi iman ve tecdidi nikah (imanı ve nikahı tazelemesi) gerekir. 

2 - İbadetlerini yapmadığı, kazaya bıraktığı için işlediği günahlar. Bunların kazası yapılmalı, kazaya bırakıldığı için de tövbe etmelidir. 

3 - İçinde kul hakkının bulunduğu günahlar. Mesela: birinin malını yemişiz, birini gıybet etmişiz, birine hased etmişiz gibi. Bunları dinimiz haram kıldığı için bunları yaptıysak tövbe edeceğiz, ayrıca sahibinden de helallik dileyeceğiz . Yoksa Rabbimiz bizi affetse bile hak sahibi affetmeyebilir. 

4 - Kul ile Rabbi arasında olan günahlardır. Bunlardan da tövbenin şartları yerine getirilerek tövbe edilmelidir. Tövbeyi geciktirmek büyük günahtır. Hemen peşinden tövbe etmeliyiz. Öldürücü zehiri yiyen, onu hemen kusarak çıkarmaya çalışmalıdır, yoksa büyük sıkıntılarla karşılaşır”  (M. Said Arvas/ Türkiye Gazetesi) 
                        
İşlenen günahlarda tövbeyi geciktirmemelidir. Bir hadisi şerifte buyuruluyor ki:” Cehennem halkının azabının çoğu tövbeyi geciktirenlerdir”
Günahlar; büyük günahlar (Kebair), küçük günahlar (segair), olmak üzere ikiye ayrılır. Ancak bazı durumlar vardır ki; o küçük günahlar büyüyerek büyük günah olur. Hadisi şerifte: “Mümin günahını başı üstünde asılı duran büyük bir taş gibi görür, her an üzerine düşüp ezebilir korkusu ile yaşar. Münafık ise burnuna konmuş bir sinek gibi görür, bir fiske ile uçurabilir zanneder” buyuruluyor. Allahü tealanın rahmetinden ümit kesmemelidir. Günahımız ne kadar çok olsa da O’nun rahmetinin yanında bir hiçtir. Yeter ki, ona samimi bir şekilde iltica edelim. Yeter ki, samimi şekilde tövbe edelim.                          
Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »

1 yorum:

yorum
29 Mayıs 2019 00:35 ×

Rabbim tevbelerimizi kabul etsin...

EMİNE ÖZTÜRK
Cevapla
avatar