Orucun Bazı Hikmet ve Toplumsal Faydaları

Yazar: Hamza Aslan



Yüce dinimiz İslamiyette, bütün Müslümanlar tek bir vücut olarak kabul görmüş, Müslümanların birbirlerinin dertleri ve sıkıntıları ile ilgilenmeleri istenmiştir. Sevgili peygamberimizin bu konuda hadisi şeriflerinden bir kaçını nakledelim:

“Bir Müslümanın sıkıntısını gidereni veya bir mazluma yardım edeni, Allahüteala affeder.”(Buhari)

“Allah katında en kıymetli amel bir müslümanı sevindirmek yahut bir sıkıntısını gidermek veya sabrını taşıran bir kederini ortadan kaldırmak yahut borcunu ödemektir. (Ebuş-şeyh)

“Yanı başında komşusu aç olduğu halde tok yaşayan, kamil mümin değildir.” Anlamındaki hadisi şerif konunun önemini açık ve net şekilde ortaya koymaktadır. Sevgili peygamberimizin mübarek hanımı Hazreti Aişe (radiyahu anha) validemiz buyuruyorlar ki: “ Allahütealanın Resülü üç gün peş peşe karnını doyurmamıştır, isteseydi doyururdu. Lakin o yoksulları doyurup kendisi aç kalmayı tercih ederdi.” Peygamber efendimiz bizim için  güzel ahlakıyla, fazilet dolu yaşayışıyla sünneti seniyyesi ile tüm Müslümanların örnek alarak yaşaması gerekmektedir.
İslam tarihi çok güzel örneklerle doludur. Adaletiyle insanlığa örnek olmuş Hazreti Ömer’in halifeliği döneminde kıtlık olduğunda Hazreti Ömer:” İhtiyaç sahipleri bize gelsin.” Diye duyuru yapmıştı. Kendisi de Kıtlık geçene kadar, ekmek ve zeytin yağından başka katık yemeyeceğine dair yemin etmişti. Bütün Müslümanlar için örnek olan sevgili peygamberimiz insanların en cömerdiydi. Özellikle Ramazanı şerif ayında cömertliği zirveye çıkardı. Elinde ne varsa fakir ve yoksullara dağıtırdı.

Toplumsal ve Sosyal Faydaları  

Ramazan ayında, bu ayın insanlar üzerinde etkileri, toplumsal ve sosyal olarak yansımaları görülür. Bir ay boyunca oruç tutan insan açlığın ne olduğunu bizzat tadarak, fakirlerin, açların halinden anlayacak duruma gelerek, onlara karşı merhamet ve şefkat duyguları gelişir. Fakirlere ve yoksullara karşı kayıtsız kalamaz, yardım eder, sıkıntılarını gidermeye çalışır. Ramazanı şerifte verilen sadaka-yı fitre ve Zekat ise toplumda sosyal adalete katkıda bulunur. Osmanlılar döneminde Zekat verilecek kimsenin olmadığı zamanlarda yaşanmıştır.



Toplu halde yapılan ibadetler, Teravih namazı, Tesbih namazı, Toplu halde okunan kur’anı kerim hatimleri, iftar yemekleri toplumsal ve sosyal açıdan ilişkilere önemli katkıda bulunur. Ramazan ayında merhamet ve şefkat duygularının en üst seviyeye çıkması, toplumdaki yardımlaşma ve problemlere çözüm bulunması, sıkıntıların giderilmesi, toplumsal ve sosyal olarak huzur ve rahatlığın hissedilmesine sebep olur.

Orucun Bazı Hikmetleri

İslamın beş şartından biri olan Oruç ibadetinin hikmetleri pek çoktur. Allahüteala diğer ibadetlerde olduğu gibi oruç tutulmasını sebepsiz yere emretmemiştir. İnsana maddi ve manevi faydalar sağlar. Örnek verecek olursak; bir yıl boyunca çeşitli yemekleri eritmek için çaba harcayan, yorulan mide bir ay boyunca dinlenerek sağlık ve sıhhatini korumuş olur. Karaciğer dahil bir sürü organımız dinlenir ve hücre yenilenmesi olur. Bu maddi faydalarından birisidir.

Manevi faydası ise: Oruç tutan bir insan açlığı hissederek fakir bir insanın halinden anlayarak onlara yardım etme ihtiyacını duyar. Bu da insanlar arasında merhamet duygularının gelişmesi ile birbirlerine yardım eden toplumlar oluşması sağlanmış olur.
Gündüzleri oruç tutan kişi geceleri de Teravih Namazları ve diğer ibadetlerle Allahütealanın emirlerini yapma alışkanlığı kazanır, ve diğer ibadetleri yapma alışkanlığını kolayca kazanır. İbadetlerin bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz birçok hikmetleri olduğunu, bu hikmetler sebebiyle ibadetleri sevmek ve hayranlıkla yapmak, İslamiyeti bilmeyenlere dinini sevdirmeye vesile olur. Ramazan ayına has olan rahmet ve bereket iklimi bütün insanları sarar. Oruç sayesinde insan susuzluğu, açlığı, sabrı öğrenir. İnsan oruç sayesinde nefsine de hakim olur.     
Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »