İslamiyetin İlk Emri, Önce İlim Öğrenmektir

Yazar: Hamza Aslan



Kitap tavsiyelerinde yazdığım, daha önce okuduğum nadide bir eser olan Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye kitabını tanıtımını yapmıştım. Tanıtma amacımız kitaptaki kelam, fıkıh ve tasavvuf bilgilerinin öğrenilmesi gerektiğidir. Çünkü ilmihal kitapları okumayan Müslüman dinini öğrenemez. Ne yazık ki dinini öğrenemeyen, din düşmanlarının yalanlarına, yaldızlı sözlerine aldanıp kafir olur. Bir Müslüman için İslamiyetin ilk emri, önce ilim öğrenmektir. Yani dinini korumak için öncelikle ilmihal bilgilerini öğrenmesi şarttır. Sevgili peygamberimiz (Sallahu aleyhi vesellem) “ Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz.” Başka bir hadisi şerifte “ İlmi arayın Velev ki Çin de olsa bile alın!” buyurdular. Bu hadisi şeriflerden anlaşıldığı üzere dünyanın en uzak yerinde bile olsa, hatta o ilim kafirler de olsa bile gidip onlardan tahsili yapılarak öğrenilmelidir. Bu gün ki şartlarda ilim talep edenin, ilim öğrenmek isteyenin bir veya birkaç yabancı dil öğrenmesi gereklidir.

Sevgili peygamberimiz buyuruyorlar ki:” Bir kavmin dilini öğrenen, onların zararlarından korunmuş olur.”  Gençlerin yabancı dil öğrenmelerinin faydalı ve sevap işlere vesile olacağı aşikardır. Dinimize göre alimlerle ve ilim meclisinde bulunmanın fazileti çok fazladır. Bu konudaki hadisi şeriflerden nakledelim.

“ Ya alim veya müteallim(talebe) veya bunlara dinleyici ol! Bu üçünden olmayıp dördüncüsü olursan( hiç birinden olmazsan) helak olursun.”

“ Bir kimse din alimlerinin ve Salihlerin yanına gitse, her bir adımına Hak teala, kabul olmuş nafile hac sevabı ihsan eder. Zira alimleri ve Salihleri Hak teala sever. Allahü tealanın evi olsaydı, bu kimse o evi ziyaret eyleseydi, ancak bu sevabı kazanırdı. “  

Bir Müslüman için ilmin önemi, dinini korumak için ilmihal bilgilerini öğrenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bir Müslüman kırk gün Ehl-i sünnet alimlerinin ilim meclislerine devam etse, kalbi nurlanır. İslamiyetin emrettiği bu ilimler, çünkü kalbin nuru ve ışığıdır. İlmi olmayan kişi şeytana ve İslam düşmanlarına ne yazık ki aldanır. Ehl-i sünnet alimlerini yazdığı kitapları okuyarak itikadımızın dosdoğru olmasına dikkat edelim.

Ahir zamanda ilmi ve malı olan cimrilik etmesin. İlmi olan ilmi ile amil ederek, talep edene de öğretmelidir. Malı olanda dini için, Müslümanların faydalanması için, Ehl-i sünnet alimlerinin yazdığı kitapları, ilmihal kitaplarını dağıtarak, herkese ulaştırarak cihat sevabına kavuşsun.

 Peygamber efendimiz “ Ya Eba Hüreyre! Müminlerin büyüğü, benden sonra o kimsedir ki Allahüteala ona mal verir, o da gizli ve aşikare hak yoluna harcar ve yaptığı iyilikleri kimsenin başına kakmaz.” buyurdular. 

Mümin kardeşlerini düşünür ve sevindirir. İslamiyete göre bütün Müslümanlar kendilerini bir bütün ve tek vücut gibi görür. O halde malı olan Müslüman Ehl-i sünnet alimlerinin yazdığı kitap ve ilmihalleri, dünyanın her yerine Müslüman kardeşlerine ulaştırmak için çaba harcayarak cihat sevabına kavuşmalıdır.  
  
 Kaynak: http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/hasan-yavas/601919.aspx                      


Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »