Yazar: Hamza Aslan
İslamiyetten önce kadının değeri olmadığı gibi, Araplar
kız çocuklarını diri, diri toprağa gömmekten çekinmezlerdi. Hiç değer görmeyen
kadınlar için çıplak dolaşmak normal görülüp hatta Kabe-i şerifin etrafında
bile çıplak dolaşırlardı. İslamiyet geldikten sonra bu kötü adetler son bulup
kadınlara değer verilmeye başlanmıştır. Zamanında Rusya da(Komünizm
İdaresinde) kadınlar çok zülüm gördüler. Erkek şeflerin eşliğinde en ağır işlerde
insafsız ve zalim bir şekilde kadınlar karın tokluğuna çalıştırıldılar. Kadın-erkek
eşitliği kılıfı altında hayvan gibi muamelelere tabi tutuldular.
Günümüzde de hür dünya dediğimiz hrıstiyan ülkelerde,
Amerikada ve İslam ülkeleri denilen Arap ülkelerinde de “Hayat müşterektir” denilerek kadınlar her yerde, fabrikalarda,
tarlalarda erkeklerin çalıştığı her işte çalışıyor ve çalıştırılıyorlar.
Esas
olan kadınlara layıkıyla değer verilerek onlara kötü muamele yapılmamalıdır.
Eğer dünyadaki tüm kadınlar, İslam dininin kadınlara verdiği önemi, kıymeti,
rahatı, huzuru ve özgürlüğü bilmiş olsalardı derhal, hemen Müslüman olurlardı.
Prof. Dr. Ramazan Ayvallı’nın bir makalesinden alıntı yapalım:” Bir vakıayı tespit ve ifade edelim. Her
kadın ya bir erkeğin ya kızıdır, ya kız kardeşidir, yahut hanımı veya
annesidir.” (Türkiye Gazetesi, Bizim Sayfa)
Peygamber efendimiz hadisi şeriflerinde” Cennet annelerin ayakları altındadır.” buyurmuşlardır.
Yüce kitabımız Kur’anı Kerimde mealen “
Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık(yani Hazreti Adem ile
Hazreti Havva’nın çocukları ve torunları olmak üzere vücuda getirdik.) ve
sizleri milletlere ve kabilelere ayırdık ki, birbirinizi tanıyasınız,
aranızdaki yakınlığı anlamış olasınız! Şüphe yok ki, sizin Allah katında en
kıymetli, en üstün olanınız, takvası en çok olanınızdır.” (Hucurat, 13)
“Ey
insanlar! Sizi tek bir canlıdan yaratan, ondan, yine zevcesini vücuda getiren
ve ikisinden de bir çok erkekler ve kadınlar türeten Rabbinizden çekinin,
korkun” (Nisa, 1)
“
Şüphe yok ki, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, Mümin erkekler ve Mümin
kadınlar, itaat eden, taata devam eden erkekler ve itaat eden taata devam eden
kadınlar, sadık doğru erkekler ve sadık doğru kadınlar, sabreden erkekler ve
sabreden kadınlar, mütevazi(Allaha saygılı) erkekler ve Mütevazi (Allaha
saygılı) kadınlar, sadaka, zekat veren erkekler, sadaka, zekat veren kadınlar,
oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını)
koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya;
işte Allah, bunlar için bir mağfiret, bağışlanma ve büyük bir mükafat
hazırlamıştır.” (Ahzab, 35)
Yüce dinimizin kadına verdiği değeri dünyadaki hiçbir din
vermez. İslamiyeti tanıyan, kadına verdiği değeri öğrenen pek çok kadın anında
Müslüman olmuşlardır. “Anneler günü” veya
“Babalar günü” bizim gelenek ve kültürümüzde yoktur ama Avrupadan gelen ve benimsenmiş
bir adettir. Dine aykırı
olmadığından anne ve babamıza hediye almakta mahzur yoktur. Anne ve
babalarımızı senede bir hatırlamak yerine, onları her zaman hatırlayıp hayır
dualarını almak çok önemlidir. Peygamber efendimizin de buyurduğu gibi “ Cennet annelerin ayakları altındadır”
hadisi şerifi ile müjdelenen annelerimizin her zaman gönlünü hoş tutmak, onlara
hizmet etmek, hayır dualarını almak her müslümanın görevidir. Bu vesile ile anneler
gününüz kutlu olsun. Allahu teala onları başımızdan eksik etmesin.
Kod ÇeviriciKod Çevirici EmojilerEmojiler