Hamza Aslan
Televizyonda, gazetelerde, sosyal medyada gün geçmiyor
ki, hayvanlara eziyet eden haber ve görüntülere rastlamaktayız. Ortadoğu,
Afrika, Balkanlar ve birçok bölgenin huzur içinde yaşadığı halkların,
özlemle aradığı Osmanlı medeniyetine aynı zamanda merhamet medeniyeti de denilmiştir. Kaynağını yüce dinimizden alan
merhamet medeniyetinde hayvan hakları hep gözetilmiştir.
Yüce dinimiz İslamiyette; anne-baba
hakkı, çocuk hakları, karı- koca hakkı, kul hakkı var iken hayvanların hakkı yok mu?
Elbette hayvan hakları da var. Peygamber efendimiz Hadisi şeriflerinde: “Yalnız insanlara değil, bütün mahlukata
merhametli olmak gerekir”buyurmuşlardır. (Taberani)
Maalesef günümüzde hayvan hakları ihlal edilmekte, hatta
televizyonlarda patileri kesilmiş kedi, köpek haberlerini
üzülerek seyrediyoruz. Merhamet medeniyetinin çocukları bunu nasıl yapar diye
kafa patlatıyoruz? Sahebeyi kiramdan Abdullah İbn-i Cafer İbn-i Ebi Talib
(Radıyallahü anhüma) anlatır:” Resulullah(aleyhisselam),
bir keçiye eğlence ve spor maksadlı onu, hedef yaparak ok atmakta olan bir kalabalığa rastlamıştı. Bu halden hiç
hoşlanmadı ve ‘Hayvanlara eziyet vermeyiniz/etmeyiniz’ buyurdu. “ (Nesai)
Abdullah İbn-i Ömer
yoldan geçerken bir grup genç gördü. Tavuğu hedefe dikip ona ok atan gençler
onu görünce hemen dağıldılar. Abdullah İbn-i Ömer (R.a) gençlere hitaben: “ Bu tavuğu kim hedef yaptı. İyi bilin ki, peygamber efendimiz
canlı bir hayvanı atış hedefi
edinenlere lanet etti.” demiştir. (Buhari, Müslim)
Dolayısıyla boğa güreşleri adı altında yapılan
faaliyetlerde hayvanlara hançer saplayarak yapılanlar İslam dinine göre
haramdır. Hayvan haklarını ihlal etmeye girmektedir. Bunun yanında horoz
döğüşü, deve güreşi, köpeklerin boğuşturulması, boğaların güreştirilmesi uygun
olmayan işlerden olup dinimizce haram addedilmektedir.
Sahabeyi Kiramdan Abdullah İbn-i Ömer bildirmiştir:
Peygamber efendimiz buyurmuştur ki:” Bir kadın eve hapsettiği bir kedi
yüzünden Cehenneme gitti. Kediyi
hapsederek hiçbir yiyecek vermemiş, karnını doyurması için de dışarıya
salmamıştı.” (Buhari, Müslim, Enbiya 50)
Sahabeyi kiramdan Ebu Hüreyre’den nakildir: Peygamber
efendimiz buyurmuşlardır:” Bir adam (bir
rivayete göre bir hayat kadını) bir gün yolda yürürken susadı ve susuzluğu
arttı. Bir kuyuya rastladı. Kuyunun başında kova olmadığı için kuyunun içine
inip susuzluğunu giderdi. Kuyudan çıkınca susuzluktan dilini çıkarmış bir köpek
gördü, Kendi kendine bu da benim gibi susamış deyip tekrara kuyuya inip ayakkabısına
su doldurarak köpeği suladı. Allahü Teala, onun bu davranışından memnun kaldı ve günahlarını affetti.” (Buhari, Müslim,
Tevbe 155)
Hayvan haklarını bilen atalarımız, kaynağını yüce dinimiz İslamiyetten almaları sebebiyle hayvanlara hep, çok merhametli olmuşlardır. Öyle ki
hayvanlara yaptığımız iyilikler karşılıksız değildir. Peygamber efendimiz bir
hadisi şeriflerinde “ Merhamet et ki
merhamet olunasın.” buyurmuşladır.(Şira)
Ecdadımız Yüce dinimizin emrettiği şekilde hareket ederek, bütün canlılara merhametle yaklaşmıştır. Bu yüzden Osmanlı medeniyeti, Merhamet medeniyeti diye anılmıştır. Ecdadımız bize örnek olduğuna göre hayvan haklarını gözetelim ve onlara merhametle yaklaşalım. Aşağıdaki linklerde benzer ve tamamlayıcı makalelere ulaşabilirsiniz.
https://heybiliro.blogspot.com/2018/01/osmanllarda-hayvan-sevgisi.html#more
https://heybiliro.blogspot.com/2018/02/merhamet-medeniyetinin-simgeleri-kus.html#more
Ecdadımız Yüce dinimizin emrettiği şekilde hareket ederek, bütün canlılara merhametle yaklaşmıştır. Bu yüzden Osmanlı medeniyeti, Merhamet medeniyeti diye anılmıştır. Ecdadımız bize örnek olduğuna göre hayvan haklarını gözetelim ve onlara merhametle yaklaşalım. Aşağıdaki linklerde benzer ve tamamlayıcı makalelere ulaşabilirsiniz.
https://heybiliro.blogspot.com/2018/01/osmanllarda-hayvan-sevgisi.html#more
https://heybiliro.blogspot.com/2018/02/merhamet-medeniyetinin-simgeleri-kus.html#more
Kod ÇeviriciKod Çevirici EmojilerEmojiler