Yerli ve Milli TPN Cihazı Yapıldı

Hamza Aslan



Yenidoğan yoğun bakım servislerinde kullanılan Total Parenteral Nütrisyon (TPN) yüksek maliyetlerle yurt dışından ithal edilmektedir. Afyonkarahisar’da  Üniversite- Sanayi işbirliğinde KOSGEB(Küçük ve orta ölçekli işletmeleri geliştirme ve destekleme idaresi) desteği ile yerli ve milli TPN cihazı yapıldı. Yapılan TPN cihazı yerli ve milli tasarım olması ve 5 şehirdeki 7 hastanede kullanılmaya başlaması çok önemlidir. Şimdiden milyonlarca paranın yurt içinde kalması sağlanmıştır.

TPN nedir? Total Parenteral Nütrisyon olan açılımlı TPN ağız yoluyla beslenemeyen ya da sindirim sisteminde bir bozukluk olan hastalar için, tüm besinlerin damar yoluyla verilmesi işlemine denir. Hastalar çeşitli nedenlerden dolayı ağız yoluyla beslenemeyebilir. Bu durumda vücut düzgün beslenemediğinden vücut hastalıklarla savaşamıyor. Tam da bu noktada TPN solüsyonlar hayat kurtarıcı oluyor.


Afyon Kocatepe Hastanesi Yenidoğan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı ve Biohenge Firmasının kurucularından Doç. Dr. Ahmet Afşin Kundak Yerli ve milli TPN cihazını nasıl yapıldığını anlattı:” Tüm çalışmaları 17 kişilik bir ekiple gerçekleştirdik. Ekipte doktor, yazılımcı, mühendis ve bilişim uzmanları bulunuyor. Öncelikle dışarıdan yüksek paralarla ithal ettiğimiz tıbbi cihazların milli kaynaklarla üretilmesine odaklandık. Bu amaçla 5 proje belirledik. İlk projemizde KOSGEB’in de desteği ile başarıya ulaştık” dedi.


Buradaki amaçlarının dışa bağımlılığı en aza indirmek olduğunu ve geliştirdikleri tıbbi cihazın diğer ürünlere göre bir çok üstün özelliğinin bulunduğunu belirten kundak şöyle devam etti:” Cihazımızın özelliği, her şeyden önce yerli ve milli imkanlarla üretilmiş olmasıdır. Yazılımdan, parçaların üretimi ve programına kadar hepsi Türk hekimleri ve mühendislerinin birlikte çalışması ile sıfırdan geliştirilmiştir. Bu cihazın rakiplerine göre bir çok üstün özelliği var. Her şeyden önce kullanım avantajı var. Güvenilirliği, dolum kalitesi rakiplerine göre çok daha üstün. İkinci avantajı ise fiyatı. Maliyet açısından, yurt dışından gelen ürünlere göre neredeyse yarı yarıya daha ucuz. Üçüncüsü ise programın, hekimin orderlerini destekleyen, yanlış yazıldığında uyarı veren, hekimin ve programın takibini yapan, dolum güvenliğini takip etmede işlerini kolaylaştıran yazılım desteğinin olması. Dördüncü avantajımız da kullanıcı hekimlerle aktif olarak iletişim halinde olmamız. Kullanıcılardan geri bildirim alarak cihazımızı sürekli yenileme özelliğimiz de mevcut” demiştir.


 Firmanın biyomedikal mühendisi Aydın Çoşkun da konu ile ilgili şu bilgileri verdi: ”Bizler Türkiye’nin tıbbi cihazda dışa bağımlılığını azaltabilmek için kafa kafaya verdik. Ülkemizin ihtiyacı olan cihazları nasıl üretebiliriz? Diye çalışmalar yaptık. 17 arkadaşımızla bu cihazı geliştirmeyi başardık. Denizli’de 3, İstanbul, Antalya, Afyonkarahisar ve Şanlıurfa’da birer hastanede bu cihaz kullanılıyor. Kasım ayında Almanya’da Düsseldorf’ta fuara katıldık. Hızlı şekilde yurt dışı ihracatını da gerçekleştirmek istiyoruz. Çünkü ülkenin buna ihtiyacı var. Almanya’daki fuarda gördük ki dışa bağımlılığı bu şekilde azaltabiliriz. Hızlı bir şekilde ülkemizdeki hastanelerde kullanımı artırmak için bir kamu ihalesine girdik ve kazandık. Bir yıl gibi kısa sürede AR-GE ve İnovasyonunu tamamladığımız cihazımızı yurt dışı pazarına hazır hale getirdik. Bizim cihazımızdaki bir çok özellik, şu anda Almanların ya da İtalyanların kullandıklarında yok” dedi.

TPN cihazı mali açıdan ülkemize çok büyük kazançlar sağlamıştır. Yurt dışına gidecek milyonlarca paranın ülkemizde kalmasını sağlamıştır. Çoşkun, TPN cihazından sonra kendi yaptıkları kemoterapi ve kan gazı cihazlarını piyasaya süreceklerini belirtmiştir. Tıbbi cihaz ve ilaç konusunda dışa bağımlılıkta hassas bir noktada olan Türkiye’de milli ve yerli girişimlerin artmasını ümit ediyoruz.

Kaynak: Anadolu Ajansı, Haberler. com                                     

Sonraki
Önceki Konu
Önceki
Sonraki Konu »